| Kapımı kırmalarından hemen önce Jennsen, kutularla birlikte ormana kaçtı. | Open Subtitles | هربت تجاه الغابة ومعها الصناديق قبل ان يكسروا بابي مباشرةً. |
| Her neyse, bu konuşma bu kutularla ilgili, içinde olduğumuz kutular gibi. | TED | وعلى أية حال يدور الحديث حول هذه الصناديق مثل الصناديق التي نحن فيها |
| Bütün o kutularla, yağmurun altında seni izledim. | Open Subtitles | لقد شاهدتك بجانب الصناديق اثناء هطول المطر. |
| Mesela, garajım kutularla dolu, ve evin ailemin olduğunu bilmeden önce, evin Ed'in olduğunutahmin ediyordum, ama... belki orada babamla ilgili birşeyler vardır. | Open Subtitles | مرآبي مليء بالصناديق وقبل أن أعلم أن المنزل ملك لعائلتي لكن |
| Özür dilerim. O kutularla sana işkence yapmayı istememiştim. | Open Subtitles | وأنا آسف، لم أقصد تعذيبك بالصناديق |
| Bir süre içerideydim. İçerisi kutularla doluydu. Ve bir çeşit laboratuar düzeni vardı. | Open Subtitles | لقد كنتُ بالداخل هناك ، المكان مليء بكل أنواع الصناديق وبعض أنواع المُعِدّات المعملية |
| Yine de, 20 yıl içinde kimsenin bu kutularla bir işinin olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | مازلت، لا أعتقد بأنّ احد ما لمس هذه الصناديق منذ 20 سنة. |
| Şimdi bu kutularla ne yapacağımıza karar vermeliyiz. | Open Subtitles | علينا الآن فقط معرفة ماذا سنفعله بهذه الصناديق |
| Ve Beyaz Mike'ın odası onları görebilsin diye kilerden çıkarıImış kutularla dolu. | Open Subtitles | في غرفة وايت مايك اخرج بعض الصناديق الموضبة مسبقا من الخزانة حتى يستطيع مشاهدتهم |
| Bütün o büyük, tahta sandıkları hafif, karton kutularla değiş tokuş ederiz. | Open Subtitles | سنستبدلُ كل الصناديق الخشبية الثقيلة بكراتين ذات ورق مقوى |
| Büyük, tahta sandıkları hafif, karton kutularla değiş tokuş ediyorduk. | Open Subtitles | فقد كُنا نُقايض الصناديق الخشبية بـالكراتين ذات الورق المقوى |
| Evet, annem öldükten sonra evi boşaltırken kutularla birlikteydi. | Open Subtitles | إنهم فى الصناديق الموجودة فى منزلك الذى أغلقناه بعد وفاة أمى |
| - Evet, biraz. Hâlâ kutularla uğraşıyoruz, biraz yardım işimize yarayabilir. | Open Subtitles | أجل، قليلاً نحن جميعاً فوق ننقل الصناديق |
| Bu, kutularla uğraşırken çıkarttığın gürültüden belli oluyor. | Open Subtitles | لقد بينتِ ذلك بوضوح وأنت تتجولين بتلك الصناديق |
| Ele geçirilen kutularla ilgili bir spekülasyon da yok değil bir çoğu hâlâ Altamira mağaralarında saklanıyormuş. | Open Subtitles | التكهنات أن الكثير من الصناديق تم الأستيلاء عليها والعديد منهم ما زال مخبأ "في كهوف "ألتاميرا |
| Bunu diğer kutularla koymamı ister misin? | Open Subtitles | هل تريديني أن أضعه مع الصناديق الأخرى؟ |
| - İnan bana, kutularla işleri bitmiştir. | Open Subtitles | ,ثق بي أنهم أنتهوا من الصناديق |
| Oranın altına gizlice kutularla yüklü bir kamyon park edeceğim. | Open Subtitles | سأركن الشاحنة بسرية بالصناديق تحت هناك |
| Sadece şu an kutularla dolu. | Open Subtitles | ولكنها فقط امتلئت بالصناديق الآن |
| - Orası sadece bir Tv stüdyosu Palyaço Krusty ve kutularla alakasız diğer birçok programın çekildiği bir yer. | Open Subtitles | -إنه استديو تلفزيوني حيث يسجلون برنامج (كرستي) وبرامج أخرى لا علاقة لها بالصناديق |
| Belki kutularla eğlenir. | Open Subtitles | حسناً ربما يلعب بالصناديق |