| "Kuzey Sahili'nde gidiyordun ve bu araba yoldan çekilmedi." | Open Subtitles | أنت تقود حول الشاطئ الشمالي وهذه السيارة لن تبتعد عن الطريق | 
| Anne Marie Chadwick'in böyle bir kayış yapması... hem de tüm Kuzey Sahili halkının gözleri önünde- | Open Subtitles | لآن ماري تشادويك أعتلت موجة كهذه بكامل الشاطئ الشمالي فكل الموجودين هنا مندهشون جدا | 
| Kono, O'ahu'nun Kuzey Sahili'nde büyümüş ve gençlik yıllarını profesyonel sörfçü olarak geçirmiş. | Open Subtitles | كونو ترعرعت في الشاطئ الشمالي بأوهاوا وامضت صغرها كراكبة أمواج محترفة | 
| Kuzey Sahili'ndeki tüm güzel kızları tanıdığımı sanıyordum. | Open Subtitles | أقسم أنني أعرف كل فتاة جميلة في الساحل الشمالي | 
| Merkezi ara. Kuzey Sahili'nde kendini kaybettirdi. | Open Subtitles | اتصل بالقيادة العامة لقد فرمِن الساحل الشمالي | 
| Kuzey Sahili rüşvet skandalı ortaya çıkmak üzere. | Open Subtitles | فضيحة رشوة الشاطىء الشمالي على وشك أن تنفجر بشكل واسع | 
| Sırada Kuzey Sahili var. | Open Subtitles | سنتجه إلى الشاطئ الشمالي تاليا. | 
| Kuzey Sahili'ne uğrayın ve bizimle takılın. | Open Subtitles | مروا على الشاطئ الشمالي وتسكعوا معنا | 
| Kuzey Sahili çok güzeldir. | Open Subtitles | الشاطئ الشمالي جميل | 
| Kuzey Sahili'ne dönüp onları buluruz. | Open Subtitles | (سنقود عائدين إلى (الشاطئ الشمالي لنعثر عليهما | 
| Kuzey Sahili... İşte burası. | Open Subtitles | "وأنظروا، الشاطئ الشمالي هناك... | 
| Ocak ayında Kuzey Sahili. | Open Subtitles | (الشاطئ الشمالي في (يناير | 
| Almanya'nın Kuzey Sahili açıklarındaki gözlerden uzak bir adaya gidiyordu. | Open Subtitles | كان مسافراً إلى جزيرة منعزلة عن الساحل الشمالي لألمانيا | 
| Hedef 400 mil Kuzey Sahili dışında ve menzilde. | Open Subtitles | الهدف هو 400 كيلومتر قبالة الساحل الشمالي ... والآن هو في مدانا | 
| Jeffrey Hubert dün Kuzey Sahili'ndeki yeni şubelerinin açılışında boy gösterdi. | Open Subtitles | جيفري هيوبرت) من (هيوبرت) الدوليه) حضر لافتتاح اجدد فرع له في الساحل الشمالي | 
| Pek çok insan Kuzey Sahili'ni vuracak dev dalgaları konuşuyor. | Open Subtitles | يتحدث الكثير من الناس عن تلك الأمواج الهائلة (القادمة إلى (الساحل الشمالي | 
| İniş hızı ve süzülüş hattına bakılırsa, Kuzey Sahili'nde öncelikli olarak tarım uçaklarının kullandığı özel bir havaalanına ineceğe benziyor. | Open Subtitles | ،ووفقاً لنسبة الهبوط و مسار القيادة فإنها متوجهة إلى مدرج مطار خاص ،(عند (الساحل الشمالي | 
| Kurbanın ve Kuzey Sahili'ndeki iki evin ortak bir yönü varmış anlaşılan. | Open Subtitles | اتضح أن لدى منزل ضحيتنا (والمنزلين الآخرين المتواجدين عند (الساحل الشمالي شيء مشترك | 
| Kuzey Sahili rüşvet skandalını ortaya çıkaran kişi o. | Open Subtitles | هي المراسلة التي كشفت فضيحة رشوة الشاطىء الشمالي على مصراعيها |