| Belki de babanın ne hissettiğini, anlamak bir lütuftur ha. | Open Subtitles | حسناً ، ربما تكون هذه نعمة لرؤيه كيف يشعر أبي. |
| Benim mesleğimde, zafer şarttır. Kolay kazanmaksa bir lütuftur. | Open Subtitles | فى مهنتى أن تفوز هو أمر و لتفوز بسهولة فهى نعمة |
| Sadece aptallık ettim. Benden aldın, bu olay bir lütuftur. | Open Subtitles | لقد كنت اتصرف كالأحمق ،خذ ذلك مني ذلك الشيء الذي تملكه يعد نعمة |
| Toprağın üzerinde geçen her gün bir lütuftur. Tanrı'ya şükürler olsun. | Open Subtitles | كل يوم نسير فيه على الأرض نعمة الحمد لله |
| Belki de ikiniz ayrılması gizli bir lütuftur. | Open Subtitles | أتعلم ، ربما أيها الإثنان تفترقان نعمة مقنعة |
| Ünlü olmak değişik bir lütuftur ve neredeyse herkes bir kez hayatında ünlü olmayı dilemiştir. | Open Subtitles | الشهرة هي بالتأكيد نعمة مختلطة والجميع تقريبا أن نعترف أنه في نقطة ما في حياة البعض انهم تمنوا لو أنهم كانوا يملكونها |
| Belki de toplumumuzdan uzaklaştırılıp evimizi etrafta sürmek gizli bir lütuftur. | Open Subtitles | ربما أن أكون منبوذة من مجتمعنا و طردنا من منزلنا كانت نعمة مقنعة |
| Eğer ıstıraptan kurtarıyorsa, büyük bir lütuftur ölüm. | Open Subtitles | نعمة كبيرة. عندما يخلصنا من معاناتنا |
| Acısını hafifletmek için yapacağınız her şey lütuftur. | Open Subtitles | اي كان ما ستفعله لتخفيف ألمه سيكون نعمة |
| Belki bu bir lütuftur. | Open Subtitles | أنتِ لاتعلمين، فقد تكون هذه نعمة مؤقته |
| # Manevi hazineler hediye etmek dünyaya bir lütuftur. # | Open Subtitles | "معطي من الكنوز الروحية .." "هو نعمة للعالم." |
| # Manevi hazineler hediye etmek dünyaya bir lütuftur. # | Open Subtitles | "معطي من الكنوز الروحية .." "هو نعمة للعالم." |
| # Manevi hazineler hediye etmek dünya için bir lütuftur. # | Open Subtitles | "معطي من الكنوز الروحية .." "هو نعمة للعالم." |
| # Manevi hazineler hediye etmek dünya için bir lütuftur. # | Open Subtitles | "معطي من الكنوز الروحية .." "هو نعمة للعالم." |
| Ama bu kadar çocuk bir lütuftur. | Open Subtitles | لكنها نعمة كل هؤلاء الأولاد. |
| Uyuşturucular da bir lütuftur. | Open Subtitles | المخدرات نعمة إلهية |
| Bu kadar zaman, herhangi bir zaman bile lütuftur. | Open Subtitles | هذا الوقت ، اي وقت هو نعمة |
| Belki de bu aksilik bir lütuftur. | Open Subtitles | ربما هذه العقبة هي نعمة |
| Belki de bir lütuftur. | Open Subtitles | ربما أنها نعمة. |
| Bazen cahillik bir lütuftur. | Open Subtitles | حسنًا، أحيانا الجهل نعمة. |