| - Benim bildiğim "taco"lardı. - Pekala, lağımlarda kendini rahat hissediyordu. | Open Subtitles | حسناً , انا اعلم عن الفطائر حسناً فيما يبدوا انها ترتاح فى البالوعات |
| - lağımlarda kalmayı severler. - Şanslı serseriler. | Open Subtitles | انهم يعيشون فى البالوعات عوامل حظ |
| Ya, kesinlikle! lağımlarda bilmeden anlamadan dolaşıp duralım böyle... | Open Subtitles | أجل ، بالتأكيد ...التجول على نحو أعمى خلال البالوعات |
| Zorluklarıyla yüzleşiyor, lağımlarda yüzük ve para aramak için soyunmuyor. | Open Subtitles | يُواجهُ تحدياته، بدلاً مِن ذلك فقط يَتراجعُ إلى البالوعات... عاريللعَلَف للحلقاتِ والعملات المعدنيةِ. |