| Havalandırma labirentinde emekleyerek Marshall'ın odasına gidip, şifre bozucuyu alacaksın kasa odasına geçeceksin ve şifreleri bozacaksın. | Open Subtitles | ستضطر الى الزحف خلال متاهة من الأعمدة الى مكنب مارشال وتأخذ المفتاح, وتصل الى القبو, ثم تفك الرمز, |
| Karnı aç. Bu yüzden buz labirentinde fok arıyor. | Open Subtitles | إنه جائع، وهو يبحث عن الفقمات عبر متاهة الجليد هذه |
| Bir insanın en kârlı günde 80 dolara hayatını neden bir ölüm labirentinde tehlikeye attığı hakkında hiçbir fikirleri yoktur. | Open Subtitles | إنهم لا يفهون لماذا نخاطر بحياتنا في متاهة الموت لقاء 80 دولارا في اليوم المكسب |
| Hampton Sarayı labirentinde buharlı bir çekici! | Open Subtitles | القاطرة البخارية فى متاهات محكمة همبلتون |
| Al, ilişkiler ve sevgililer kalp ağrısı ve ihanetin labirentinde yaşamayı bırakıyorlar." | Open Subtitles | " ال " علاقات الحب تترك متاهات من وجع القلب والخيانة |
| Zaman labirentinde anılar birbirine karıştı. | Open Subtitles | مفقود في متاهة الوقت و الذاكرة المتحركة |
| O boş villanın labirentinde ne işim vardı? | Open Subtitles | ما كنت اقوم به في متاهة هذا فيلا فارغة؟ |
| İşlerinizin bu labirentinde devriye gezen bir yaratık var. | Open Subtitles | rlm; في متاهة أعمالك هذه، rlm; هناك كائن ما يراقبها |
| - Ölüm labirentinde kayboldular. | Open Subtitles | ضائعون في متاهة الموتى |
| - Gece şehrinin labirentinde. | Open Subtitles | - فى متاهة مدينة الظلام |