| Gerçek şu ki, önem derecesine sahip yeni moleküler entitilerin %75'i aslında sıkıcı Kafkacı kamu sektörü laboratuarları tarafından destekleniyor. | TED | واتضح أن نسبة 75 في المئة من الكيانات الجزيئية ذات التصنيف الأولوي يتم تمويلها في مختبرات كافكيان العمومية. |
| Tek sorun şu ki düzgün laboratuarları olan yerde polio olmaz. | Open Subtitles | المشكلة الوحيدة هي أن الأماكن التي فيها مختبرات مناسبة ليس فيها حالات شلل أطفال |
| Tamam, bana ilk olay yerine yakın hayvanların bulunduğu laboratuarları araştırmamı söylemiştin. | Open Subtitles | حسنٌ، طلبتِ منّي البحث عن مختبرات .بها حيوانات وتكون قريبة من موقع الحادث |
| Tüm laboratuarları kontrol edin ve adını, adresini bulun. | Open Subtitles | إفحص كل المختبرات وأحصل علي إسمه وعنوانه |
| Onlar tıbbi ve kurumsal araştırmalar için hayvanları serbest bıraktıktan sonra laboratuarları yakmayı planlıyorlar. | Open Subtitles | وهم يدعون بأنهم يحررون الحيوانات المستخدمة للأبحاث الطبية وحرق المختبرات |
| Prusya'nın araştırma laboratuarları bir dizi şaşırtıcı keşif yapmak üzereydi. | Open Subtitles | معامل الأبحاث البروسية خطت نحو سلسلة من الاكتشافات المذهلة |
| Bugün buraya Miramount-Nagasaki laboratuarları'nda çalışan büyük, muhteşem bilim insanlarının yakın zamanda sentezlediği kimyasal formül olan Özgür Seçim'i duyurmak için toplandık! | Open Subtitles | للإعلان أن علماءنا العظماء العظماء في مختبرات ميراماونت ناغازاكي |
| Diğer çalışmalarımda, Ariadne laboratuarları adlı bir sağlık sistemi yenilik merkezini yönetiyorum; burada küresel doğum da dahil olmak üzere sağlık hizmeti sunumundaki sorunlarla uğraşıyoruz. | TED | في عملي الآخر، أقود مركز ابتكار أنظمة صحية اسمه مختبرات أريادني، حيث نعمل على مشاكل إيصال الرعالية الصحية، بما فيها الولادة عالمياْ. |
| Dünya Ticaret Merkezi'nin inşasında kullanılan çeliği onaylayan şirket, Underwriters laboratuarları'ndan, Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü'nden Frank Gayle'e yazdığı bir mektuptan alınmıştır. | Open Subtitles | من مختبرات الأندر رايتر، وهى الشركة التى صدقت على الفولاذ الذى إستعمل فى مركز التجارة العالمى فى رسالة إلى فرانك جايل من المعهد الوطنى للمعاييرِ والتقنية |
| Meth laboratuarları berbattır. | Open Subtitles | مختبرات الميث سيئة حتى في اليوم الجيد |
| Kasabanın her tarafında meth laboratuarları peydah oluyor. | Open Subtitles | لدينا مختبرات في جميع انحاء المدينة |
| Parker, Westchester'daki Dorset Sistem laboratuarları'nda çalışan bir silah tasarımcısı. | Open Subtitles | (باركر) هو مهندس أسلحة لدى مختبرات "دورسيت" في "ويست شيستر" |
| Eğer meclise girmeye çalışacaksan, laboratuarları işletecek başka birini bul. | Open Subtitles | إذا كُنت مُصِرًا على الوصول للكونغرس فـ عليك أن تجد شخصٌ أخر لإدارة المختبرات |
| Karakteristik Alman verimliliğiyle laboratuarları Nazi şehrine dönüştürdü. | Open Subtitles | أصبحت المختبرات تُدار من قِبل النازيين بكفاءةٍ عالية |
| Büyük olasılıkla aygıt, silah laboratuarları ağından tetiklenecek. | Open Subtitles | للمفارقة, سيطلق السلاح من تلك المختبرات |
| Suç laboratuarları onu işe almak için birbirleriyle yarışıyor. | Open Subtitles | ستتسابق المختبرات الجنائيه على توظيفها |
| Gustavo, Pablo'ya laboratuarları bırakma sözünü tutturdu. | Open Subtitles | كانت نصيحة (غوستافو) جيدة عندما قال تخلى عن إدارة المختبرات |
| Neden laboratuarları gösteriyoruz? Merak etme. | Open Subtitles | -لماذا ستريهم المختبرات ؟ |
| Aridan laboratuarları... | Open Subtitles | على مبعدة ثلاثة أميال شمال المدينة (معامل (أرديان |
| Wilcox laboratuarları Batı Massachusetts | Open Subtitles | "معامل ويلكوكس" "غرب ماساتشوستس" |
| Wilcox laboratuarları | Open Subtitles | "معامل ويلكوكس" |