| İşte bu laboratuvarımda ilgilendiğimiz şey. | TED | وهذا ما نحن مهتمون بالبحث فيه في مختبري. |
| Benim laboratuvarımda duyularda iki tür hastalığı incelemek için yarasalar kullanıyoruz. | TED | نقوم في مختبري باستخدام الخفافيش لدراسة نوعين من أمراض الحواس. |
| Bu gözlemleri benim laboratuvarımda yunuslar ve filler üzerinde yaptık ve geçenlerde bu özelliğin saksağan kuşunda da olduğu gözlemlendi. | TED | قمنا بهذا العمل في مختبري مع الدلافين والفيلة، وقد أثبت مؤخرا وجود تلك القدرة لدى غراب العقعق. |
| laboratuvarımda bu konuda bize yardımcı olabilecek bir program olabilir. | Open Subtitles | ربما لدي برنامج في معملي يمكن أن يساعدنا في ذلك. |
| yolunu, veya hızını değiştirdi. Bilirsiniz, laboratuvarımda bir kamerayla araştırma yapıyorum, | TED | التي يقوم بها الفرد بنشر أفكاره في العالم هل تعلمون، أنا أقوم ببعض الأبحاث في معملي بكاميرا الفيديو |
| 2014 yılında bir hafta sonu, laboratuvarımda bir lisans üstü öğrencisi altı harfli DNA'yla bakteri yetiştirdi. | TED | في عطلة نهاية أحد الأسابيع في عام 2014، أنتج أحد الخريجين في مخبري جراثيم بـ6 أحرف في حمضها النووي. |
| Fakat burada, benim laboratuvarımda, senin genetik kodunu parçalayıp, yeni bir tür yaratabilirim. | Open Subtitles | ولكن هنا مُختبري الخاصّ يمكنني لصق شفرتك الكريبتونيّة الوراثية ... لإنشاء نموذج جديد |
| Sizden, benim laboratuvarımda öğrenci olduğunuzu düşünmenizi istiyorum. | TED | أريدكم أن تتخيلوا أنكم طلاباً في مختبري. |
| Bunu test etmek için laboratuvarımda aşağıdaki deneyi yaptık. | TED | ولاختبار ذلك، قمنا بإجراء التجربة التالية في مختبري. |
| Benim laboratuvarımda, sadece beyin sarsıntısının mekanizması üzerinde çalışmaktan ziyade nasıl daha iyi test standartları olabileceğini anlamak istiyoruz. | TED | لذلك لا نعمل في مختبري على آلية عمل الارتجاج الدماغي فقط، ولكننا نود أن نفهم كيف لنا أن نحصل على معايير اختبار أفضل؟ |
| Benim laboratuvarımda şu sıralar, insanın insan gibi kokmasına sebep olan şey gibi soruları araştırıyorum. | TED | لهذا في مختبري حاليًا، أبحث عن أسئلة مثل، ما الذي يجعل رائحة الإنسان تعبر عنه؟ |
| Sağ alttakini ise 10 sene kadar önce ben laboratuvarımda yaptım ve sonunda bir ürüne dönüştürdük. | TED | في الجهة اليمنى السفلى نرى الروبوت الذي صنعته في مختبري منذ حوالي 10 سنين, والآن وصلنا لهذا المنتج |
| Biz de laboratuvarımda bir dövme mürekkebi üzerinde çalışıyoruz. | TED | لذلك في مختبري كنا نعمل على حبر وشم موصل للكهرباء. |
| Şimdi, kulağa garip geliyor ama bu, tam olarak laboratuvarımda üzerinde çalıştığım problemin neredeyse aynısı. | TED | الأن، ورغم غرابة ذلك، هذه هي بالضبط تقريباً المشكلة التي أعمل عليها في معملي. |
| İşin bilim kısmının arkasına saklanıp laboratuvarımda kalabiliyorum. | Open Subtitles | فبوسعي الإختباء خلف علمي والبقاء في معملي |
| Belki de laboratuvarımda söyledikleri gibi biz kullanırsak diye panzehrini yapmak için test ediyorlardır. | Open Subtitles | أم أنهم يختبرونه لصنع مضادات في حالة استعمالنا له كما يُقال في معملي. |
| laboratuvarımda, avcumun içine aldığım bir bobini vücuduma ayarlandırabilir ve herhangi bir temasta bulunmadan odanın herhangi bir yerinde 0.75 beygir gücü toplayabilirdim. | Open Subtitles | في معملي , كنت اخذ في يدي احد الملفات واضيطه علي تردد جسدي واجمع في جسدي قوه ثلاث ارباع حصان في اي مكان في الغرفه بدون اي وصلات |
| Bu, laboratuvarımda projeyi başlatan adam, ve bu da işin prostat kısmını yapan adam. | TED | هذا الشخص بدأ المشروع في مخبري و هذا من عمل على تجربة البروستاتا |
| - Saat 8 de, laboratuvarımda? | Open Subtitles | بالثامنة في مُختبري ؟ |
| Bu yüzden, laboratuvarımda, rastgele seçilmiş birçok dünyalar ve bu dünyalardaki kaynaklar için mücadele edecek organizmalarla dolu yüzbinlerce evrim benzetimi gerçekleştirdik. | TED | لذلك، وفي مختبري أجرينا مئات الألوف من محاكاة ألعاب التطور بإستخدام العديد من عوالم مختارة عشوائيا ومخلوقات تتنافس على موارد هذه العوالم |
| Adamların laboratuvarımda koruma ünitesini kırmaya çalışıyor demek. | Open Subtitles | هذا يعنى أن رجالك فى مختبرى يحاولون أختراق وحدة الاحتواء |
| Buyurun, sohbetimize serin bir yerde, laboratuvarımda devam edelim. | Open Subtitles | حسناً , أقترح أن نكمل بالإسفل فى معملى , بعيداً عن الشمس |
| Yıldırım çarptığında laboratuvarımda artık radyasyon oluşturmadan ağır suyu saflaştırmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت في مختبري في محاولة لتنقية الماء الثقيل دون أي إشعاع المتبقي عندما كان هناك ضوء المسببة للعمى. |
| Ellerinde bulunan bu tipik mektuplar oradan oraya yollanıyor, ben de sadelik laboratuvarımda inceledim, oldukça anlaşılamaz durumda. | TED | بالعمل بالوثيقة النموذجية التي لديهم، التي قمت بتشخيصها في مختبر البساطة خاصتي، إنها غير واضحة بتاتاً. |