"lar için" - Translation from Turkish to Arabic

• لعائلة
• لآل
• لدى آل
• من أجل عائلة

Plummer'lar için birkaç günlüğüne çocuklara bakıyorum.
أنا أُراقب الأولاد لعائلة بلومير بضعة أيام

Her ne kadar kulağa cezp edici gelse de, hâlâ Scott'lar için yaptığım son iyilikten sonra öksüz batağında sıkışıp kaldım.
مغرى مثل اننى اما ليتيمة بسبب اخر معروف لعائلة سكوت

Ferguson'lar için bir ilktin senin için çok çaba sarf ettiler.
, "أنت كنت أول طفل لعائلة "فيرقسون . لذا هم عاملوك أحسن معاملة - . "لكننا آسفون يا "بريك -

Cloade'lar için kötü oldu. Onun Underhay olduğunu yargıca da söyleyecek başka birini bulmalılar.
هناك ضربة لآل كلود,عليهم ان يجدوا شخصا آخر للتعرف على اندرهاى للقاضى

Bu da demek oluyor ki ya Grayson'lar için çalışıyorsun ya da Initiative için.
وهذا يعني إما انك تعمل لآل جرايسون أو للمبادرة

Fairfield'lar için çalışıyorum.
انا اعمل لدى آل فيرفيلد.

Ever'lar için dua edeceğiz.
سندعوا من أجل عائلة (إيفرز).

Emin olmak için soruyorum, sen zamanında Crowder'lar için de bazı işler yapmıştın, değil mi?
وبما أننا واضحون ألست كنت تجري بعض الأعمال لعائلة " كراودر " في الأيام الخوالي أليس كذلك ؟

Richmond'lar için varmış.
كانت تعني لعائلة ريشموند

Elliot'lar için ne kadar küçük düşürücü bir akrabalık.
معرفتهم انحطاط لعائلة اليوت

Sen ve baban, biz Van der Woodsen'lar için harika şeyler yaptınız.
أنتِ ووالدكِ قمتما بأمور رائعة لعائلة (فان ديرودسون)

Blenker'lar için bir parti mi?
حفلة لعائلة (بلينكر)؟

Blake'ler ve Conant'lar için "yıldızlarda yazılı" sadece alın yazıdan ibaret değil.
بالنسبة لآل (بلايك) و آل (كونانت) "مكتوبين فى النجوم" ليس مجرد قدر،

Geçen hafta Fallon'lar için erzak alışverişi yaptın mı?
-هل قمت بشراء بعض الحاجات لآل (فالون) الأسبوع المنصرم؟

Uçağa hiç binmedi. Grayson'lar için geliyor.
(هي لم تصعد على الطائرة، وهي ذاهبة لآل (جرايسون

Dublin'de O'Bannon'lar için bir iş yaptığını duydum.
سمعتِ أنّكِ قمتِ بمُهمّة لآل (أوبانوس) في (دبلن).

Grayson'lar için çalışıyorsun, değil mi?
تعمل لدى آل (غرايسن)، صحيح؟

- Evet, Pollard'lar için gelmiş olmalılar.
أجـل هذا من أجل عائلة (بولرد)