| Larrabee'lerin partisinin gecesi hiçbir zaman yağmur yağmazdı. | Open Subtitles | لم تمطر أبدا في الليلة التي تفيم فيها عائلة لارابي حفلة |
| Toplam dört Larrabee vardı - baba, anne ve iki oğul. | Open Subtitles | كان هناك 4 أفراد لعائلة لارابي أب وأم وولدان |
| Büyük oğul Linus Larrabee Yale Üniversitesi'nden mezun oldu. | Open Subtitles | لاينس لارابي الابن الاكبر تخرج من جامعة يال |
| Bir Larrabee balosu gecesinde asla yağmur yağmazdı, | Open Subtitles | لم تمطر السماء أبداً فى أمسيات حفلات عائلة لاريبى |
| - Jason Larrabee yarınki yemeği sağlama bağlayacağını söyledi. | Open Subtitles | جايسون لاربي , قال أنه سيتصل ليؤكد غداء الغد |
| Sevgili David, 30 Broad Street, New York adresinde bulunan Larrabee... ..lndustries şirketinin küçük ortağısın. | Open Subtitles | عزيزي ديفيد، أنت شريك أصغر في مصانع لارابي الواقعة في 30 برود ستريت، نيوروك |
| Larrabee Plastik firması hazır. Planlar Larrabee İnşaat'ta. | Open Subtitles | سنقوم بتنظيم بلاستك لارابي لارابي للمقاولات لديها الخطط |
| Özür dilerim. Bn. Larrabee'yi berbere götürmem gerekti. | Open Subtitles | آسف، اضطررت لإيصال السيدة لارابي لمصفف الشعر |
| Thomas Larrabee korsandı. Benjamin Larrabee köle tüccarıydı. | Open Subtitles | توماس لارابي شنق بسبب القرصنة، وبينجامين لارابي كان تاجر عبيد |
| Joshua Larrabee tren soyarken vurulmuştu. | Open Subtitles | وجوشوا لارابي قتل في أثناء محاولة سرقة قطار |
| Ama hiçbir Larrabee senin bu akşam davrandığın gibi davranmamıştır! | Open Subtitles | ولكن لا يوجد لارابي تصرف كما فعلت الليلة |
| Babam kafayı çekip beni... ..Larrabee bakır madenine göndermekle tehdit eder. | Open Subtitles | ثم سيهددني بالإقصاء إلا شركة لارابي للتعدين في مونتانا |
| Önce, Fort Worth'e bir telgraf. Larrabee Sülfür yönetim kurulu toplantısına gelemiyorum. | Open Subtitles | لا استطيع حضور اجتماع مجلس ادارة لارابي للكبريت |
| Bn. McCardle'a not. Önce, Larrabee Nakliyat'ta Brunson'ı arayın. | Open Subtitles | مذكرة للآنسة مكاردل، اولا اتصلي ببرونسون بشأن شركة لارابي للشحن |
| - Çok olmadı mı? Thomas Fairchild'a 1.000 tane Larrabee adi hissesi aktarın. | Open Subtitles | ارسلي لتوماس فيرتشايلد 1000 سهم عام في شركة لارابي |
| Gazeteler bir Larrabee'nin şoförün kızıyla evlenmesinin... ..ne kadar iyi ve demokratik olduğunu yazacaklardı. | Open Subtitles | في زواج ابنة سائق من احد عائلة لارابي لكن هل سيشيدوا بابنة السائق؟ |
| Elizabeth, maalesef... nişanlın David Larrabee şu anda... geç kalmış durumda, her zamanki gibi. | Open Subtitles | ولكن في هذه اللحظة، خطيبك، ديفيد لارابي متأخر كالعادة |
| Larrabee şirketinin bir çalışanı olduğunun farkında mısın? | Open Subtitles | ديفيد الم تشعر مطلقاً أنك واحد من جنود مؤسسة لاريبى |
| Sonra Paris biletimi David Larrabee adına değiştir. | Open Subtitles | خذى تذكرة سفرى لباريس وحوليها باسم ديفيد لاريبى |
| David Larrabee'yi sürekli olarak izlemek bir meslek sayılmıyor. | Open Subtitles | سابرينا - مراقبتك الدائمة لديفيد لاريبى عمل غير مقبول |
| Larrabee teyit duruşması bugün çok iyi gitti. | Open Subtitles | أعتقد جلسة استماع لاربي سارت بشكل جيد اليوم |
| İkincisi Max Larrabee'nin alet tepsisinde bulunmuş. | Open Subtitles | المسدس الثاني كان يتعقم على طبق معدات عملية ماكس لاربي |