| Olay raporu üzerinde kayıp olan imzayı getirmek için fronsik lazerini kullandım. | Open Subtitles | استخدمت ليزر الطب الشرعي على ورقة تقرير الحادث.. لاظهار التوقيع المفقود. |
| Hala Reagan'ın komünistleri yenmek için istettiği büyük uzay lazerini bekliyoruz. | Open Subtitles | ما زلنا بإنتظار ليزر فضائي عملاق طلبه (ريجان) لكي نهزم الشيوعيين |
| Çemberin içinde, Dr. Andreas Ludeke'nin bakımı altında elektron ışınları nihai X-ışını lazerini meydana getiriyor. | Open Subtitles | داخل الطوق، وتحت (رعاية (د.أندرياس لوديكا شعاع من الإلكترونات يصنع ليزر فائق من أشعة إكس |
| lazerini çıkarıp içeri fırça soksan? | Open Subtitles | لماذا لا تخرجين الليزر وتضعين ممسحة بدلا عنه؟ |
| Tüm gece boyunca X-Ray kırınımı deneyim için yeni serbest elektron lazerini kullanmakla meşguldüm. | Open Subtitles | شيلدون" ،لقد كنت مستيقظا طوال الليل" أستخدم الليزر حر-الإلكترونات الجديد لتجربة تحييد الأشعة السينية خاصتي |
| Yeni lazerini denemek için sabırsızlanıyordu. | Open Subtitles | تمنى محاولة مسدسه الليزر |
| Happy, DVD lazerini o kadar çok sallıyorsun ki. | Open Subtitles | (هابي)، توقفي عن هز ليزر مشعل الأقراص الرقمي كثيراً. |
| Neyse argon lazerini bugün isteyeceğim. | Open Subtitles | سأحصل على جهاز الليزر اليوم |
| Sara, lazerini aç. | Open Subtitles | سارة " شغلي الليزر |
| Sean, lazerini kapat. | Open Subtitles | شون" أطفئ الليزر" |