"leslie'ye" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليزلي
        
    • لليزلى
        
    Leslie'ye yeni asistan bulacağımıza söz verdim böylece seçimlere katıldığında departmanımız kapanmayacak. Open Subtitles وعدت ليزلي بتوظيف مساعدة لها حتى لا يغلق القسم تمامًا أُثناء ترشيحها
    Küçük bir kaçamak yaptın ama artık Leslie'ye dönüp sorunlarınızı halledersin. Open Subtitles هل كان لديك قذف الخاص بك قليلا، والآن يمكنك العودة إلى ليزلي والعمل بها.
    Eğer Penny, Leslie'den posta yediğimi bilmeden Leslie'ye çıkma teklif etmem gerektiğini düşünüyorsa bunun anlamı Penny'nin benim Leslie'ye çıkma teklif etmemi umursamadığını gösteriyor. Open Subtitles إذا لم تعرف بيني أن ليزلي كانت قد رفضتني فهذا يعني بشكل واضح أنها ، بيني ، إعتقدت أنه يجب أن أطلب منها ، ليزلي ، الخروج
    - İyi geceler. Leslie'ye de iyi geceler. - İyi geceler. Open Subtitles عمت مساءا, لك و لليزلى شكرا
    Bırakmak mı? Leslie'ye bırakamayız. Open Subtitles لا نستطيع تركه لليزلى ؟
    Fakat Penny, Leslie'ye çıkma teklif edip reddedildiğimi artık bildiğine göre belki de beni teselli etmek istemiştir. Open Subtitles لكن ، لأنها عرفت بأنني طَلبت من ليزلي الخروج معا و أن ، ليزلي ، قد رفضتني بعدها هي ، بيني . يمكنها تقديم التعزية
    Ayrıca Leslie'ye onunla bu akşam Rotary Kulübü yemeğine gideceğimi söyledim. Open Subtitles في الحقيقه اخبرت ليزلي اني ذاهبه الى العشاء اليوم
    Leslie'ye ödenek parasından biraz kullanma hakkı verdiler. Open Subtitles لقد جعلوا ليزلي مسؤولة عن بعض نقود المِنح دون قيود
    Kitap kontrolü yapmaya hazır mısınız? Hadi başlıyoruz. Leslie'ye yardımımız dokunsun. Open Subtitles هل مستعدون لتفقد بعض الحقائق ؟ هيا لنبدأ العمل , نساعد ليزلي
    Her sene Leslie'ye, herkese verdiğim hediyeyi veririm: Open Subtitles كل سنة أنا أعطي ليزلي نفس الهدية و أعطي الجميع أيضاً
    Leslie'ye biraz marshmallow alabiliriz. Open Subtitles نستطيع أن نحضر ، ليزلي البعض من حلوى الزغب
    Belki Leslie'ye işten atılmaması için... Open Subtitles أنت تظنين أنه ربما ينبغي أن تعرف ليزلي أنك قمتي بقتل شقيقها
    Bir daha bara gelirsen arkadaşım Leslie'ye bir şey deme. Open Subtitles اسمعي, إذا مررتي بالحانة مجدداً لا تقولي أي شيء لصديقتي ليزلي
    Leslie'ye onu partiye götüremeyeceğini söyleyeceksin ve ben de kardeşlik görevimi yaparak onu partiye götüreceğim. Open Subtitles سوف تخبر ليزلي انك لا تستطيع اخذها للحفلة, وبعدها انا سأتدخل و اقوم بواجبي كأخ لطيف, وسآخذها بدلاً عنك.
    Daha iyi bir kardeş gibi görün diye Leslie'ye yalan söylemeyeceğim. Open Subtitles نسيت انك هنا. اسمع, انا لن اكذب على ليزلي وذلك لتبدو انت كأخ افضل, حسناً?
    Danny birazdan yatağına bıraktığım takımı giyerek gelip sonunda Leslie'ye sahip çıkacaktır. Open Subtitles اترين, اي لحظة, داني سيدخل مرتدياً تلك البدلة التي وضعتها على سريره واخيراً, اه, يخدم ليزلي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more