| Ve onun, antika fildişi kabzalı görmeniz gereken birbirinin aynıbir çift 45'liği vardı. | Open Subtitles | وعنده زوجان متشابهان من مسدس عيار 45 بمقبضي من العاج العتيق ثم هناك شيئا ما قابلا للمسك |
| Ve neden dedektiflerim dairenizde kurbanımdaki kurşun deliğiyle uyumlu bu ruhsatsız 45'liği buldular? | Open Subtitles | ولمَ المحقق لديّ وجد هذا السلاح غير المسجل ذو عيار 45 في شقتك والذي يحدث أنّه يطابق حجم ثقب الرصاصة في ضحيّتي؟ |
| Sahibi beni gördü, 38'liği çekti. Ben de tabanları yağladım. | Open Subtitles | ورآني مالك المحل وسحب مسدّساً عيار 38 وخرجتُ من هناك بأسرع ما يمكن |
| 38'liği sende sanıp sonra zıplatırlar seni. | Open Subtitles | سيظنون ان المسدس معك وسيؤذوك |
| O halde sana şu 38'liği önerebilirim. | Open Subtitles | ولاجلك ارشح لك صنب نوز .. 38أ. |
| O çıktıktan sonra, ikinci yıl dönümümüzde bana verdiği 38.liği yanıma aldım ve servis çıkışından çıktım. | Open Subtitles | بعد مغادرته، أخرجتُ مُسدّسي عيار 38 الذي أهداني إيّاه بذكرى زواجنا الثانية، وخرجتُ من مخرج الخدمة. |
| Evet, birkaç hafta önce bunun gibi bir 22'liği genç bir bayana sattım. | Open Subtitles | أجل، لقد بعت مسدسا من عيار 22 كهذا لشابة قبل أسبوعين. |
| Bu bir 38'lik. 38'liği var. | Open Subtitles | ذلك مسدس من عيار 38، إنّه يملك مسدسا من عيار 38. |
| Sen bana 55 dolar ver, ben sana çorapları bir de bu 12'liği vereyim. | Open Subtitles | ..سأخبرك بعرض , أعطني 55 دولار , وسأعطيك الجوارب وهذه البندقية مِن عيار 12 |
| Neyse, bana şu susturuculu 9 mm'liği göstersene. | Open Subtitles | سأخبرك بأمر، دعني ألق نظرة على هذا المسدس عيار 9 ملم مع كاتم الصوت |
| Asansörde bulduğumuz 22'liği araştırmış. | Open Subtitles | اختبر المسدس عيار 22 ملم من المصعد |
| Adamın 45'liği vardı. Gerçek mermiler. | Open Subtitles | كان الرجل يحمل عيار 45, رصاصات حقيقية. |
| Hazlit'in 45'liği hiç bulunamamış. | Open Subtitles | لم يعثر أبدا على مسدس هازلت عيار 45 |
| Ama takibe aldığımız zaman üniversitede kendi adınıza kaydettirdiğiniz 38'liği bulduk. | Open Subtitles | لكنّنا بحثنا و وجدنا أنّكِ اشتريت مسدس عيار "38" أثناء دراستكِ في الكليّة |
| Elindeki 38'liği o zaman gördüm. | Open Subtitles | ذلك عندما رأيت مسدس عيار 38 بين يديه |
| İyi atıştı. 45'liği dene. | Open Subtitles | حسناً، أيها البطل، جرب مسدس عيار 45. |
| Kahramanımızın gizlediği bir 45'liği vardı. | Open Subtitles | كان لدينا شجاع معه سلاح عيار 45 |
| 38'liği sende sanıp sonra zıplatırlar seni. | Open Subtitles | سيظنون ان المسدس معك وسيؤذوك |
| O halde sana şu 38'liği önerebilirim. | Open Subtitles | ولاجلك ارشح لك صنب نوز .. 38أ. |