| Liam'ın başarılı olacağını hep biliyordum ama bu kadarını değil. | Open Subtitles | عُلمت دائما بأن ليام سينجح ولكن ليس هذا النجاح الكبير |
| Liam'ın aile işimize karşı olan küçük devriminden babama asla sözetmedim. | Open Subtitles | لم أخبر أبي أبدا عن ثورة ليام الصغيرة ضد عمل العائلة، |
| Yalan Festivali 2010'dan sonra Liam'ın Naomi hala birlikte olacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | أن يرغب ليام في الاستمرار مع نايومي بعدة كذبة عام 2010, لذا ربما تكون أمامي فرصة |
| Umarım aranızdakileri halledebilirsiniz ve Liam'ın cidden bir kardeşe ihtiyacı olabilir bu aralar | Open Subtitles | حسنا, أتمنى أن تسير الأمور على مايرام بينكما وأظن أن ليام بإمكانه الإستفادة من أخ حاليا |
| Bu da Liam'ın en sevdiğim saçı. | Open Subtitles | واقول تصبح على خير وهذا هو شعري المفضل لليام |
| Şimdi de Liam'ın annesi arayıp, Sebastian'ın bitlendiğini söyledi. | Open Subtitles | ولكن والدة ليام أتصلت بى وأخبرتنى أن سيباستيان لديه قمل |
| Liam'ın bana ihtiyacı var ve bizimle gelecek. | Open Subtitles | الذين يربون أولاد سود ليام بحاجتي, وسيأتي معنا |
| Belki de onu Liam'ın atmış olabileceğini vurgulamazsam kendimi eksik hissederim. | Open Subtitles | ساكون مخطئا ايضا ان لم اقل اني لا استبعد ان يكون ليام فعل ذلك بنفسه |
| Yeni bir aile yaratacağız ve Liam'ın buna alışması gerekecek. | Open Subtitles | وسنصبع عائلة جديدة و " ليام " عليه التأقلم معها |
| Çünkü daha sonra Liam'ın detaylarına dayanıp ona yanlış suçtan az bir ceza vermiş olacaksınız. | Open Subtitles | لأنه حينها يمكنك أن تجعل ليام يمر بإجراءات قانونية تعاقبه، لكن للجريمة الخطأ |
| Liam'ın gerçekten ilgisini çektiğini duydum. | Open Subtitles | فقد سمعتُ أن ليام يجد ذلك مثيرًا للغاية. |
| İyi deneme, Theo, ama Liam'ın ihtiyacı olan şey, bu konuyu Millie'nin Lokantasında ızgara peynir yerken, konuşarak atlatmak. | Open Subtitles | محاول جيدة، ثيو، لكن مايحتاجه ليام هو التحدث عن مشاعره أثناء وجبة جبن مشوي في مطعم ميلي. |
| Genelde Veronica, Liam'ın etrafında Betty miyim? - Evet. | Open Subtitles | أو , أذاً أنا في العاده فيرونكا و مع ليام انا بيتي ؟ |
| Liam'ın karın kasını görüp telaşlanmayacak biri. | Open Subtitles | بالحصول على مُهيج على مرأى من عضلات ليام |
| Liam'ın evlenme teklif ettiğini başkasına söylemedim. | Open Subtitles | لا تقولي أي شيء أنا لم أخبر أحد اخر بأن ليام تقدم للزواج |
| Liam'ın notlarına konsantre olabilmek için şehirden çıktım ama bir geceyi New York'ta geçirdim. | Open Subtitles | احتجتُ أن أخرج من البلدة لأركز على ملاحظات ليام لكنني أمضيتُ ليلة في نيويورك. |
| Seninkinin yediği bıçakta Liam'ın da payı var. | Open Subtitles | " ليام " كان مطلعاَ على أنه وضع السكينة في أحشائه |
| Liam'ın bunu yapmasının.. ..sebebi. Çünkü, | Open Subtitles | السبب الوحيد الذي جعل ليام يفعل ذلك |
| Sadece, Liam'ın hala beni suçladığını bilmiyordum. | Open Subtitles | فلم أدرك ان "ليام " مازال يلقى اللوم علّى |
| Tekrar yapamam. Liam'ın bunu kendi söylemesi lazım. | Open Subtitles | " لا يمكنني أن أفعلها مره أخرى' أنني بحاجه لليام ليقول الحقيقه بنفسه" |
| Bu Liam'ın arabası. | Open Subtitles | هذه لليام |