| Evet ve cypermethrini yasal olarak sadece lisanslı ilaçlamacılar kullanabilirmiş. | Open Subtitles | و السايبرمثرين مرخص للاستخدام فقط من قبل عمال مبيدات مرخصون |
| Koca ilçede, tek bir lisanslı mimar dahi yok. | TED | لا يوجد معماري واحد مرخص في كامل المقاطعة. |
| lisanslı bir beyaz avcı. Pete, usta nişancıdır, donanma eğitimli. | Open Subtitles | انه صياد ابيض مرخص له بييت لاعب تنس , ملاح مدرب |
| Ancak o lisanslı, deneyimli, yetenekli bir doktor, ve size zaman zaman, makul olarak kabul etmek istemediğiniz şeyi söylemişti: | Open Subtitles | و لكن لديه رخصة و هو طبيب ذو خبرة و متمكّن الذي أخبركي بكل حب مراراً و تكراراً |
| Eğer fikrini değiştirirsen, artık resmen lisanslı bir Indiana avcısısın. | Open Subtitles | حسناً إن غيرتِ رأيكِ ، فأنتِ الآن صيادة مرخصة رسميـاً |
| Yarı lisanslı bir Jinekologa olgunun ne olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | طبيب امراض النساء الشبه مُرخص ما هى الحقائق |
| Benjamin Frazier, Doğu Yakası'nda on altı lisanslı kulüp ve barı olan oldukça kaba bir adam. | Open Subtitles | بنجامين فرايزر رجل سوقي إلي حد ما والذى يمتلك 16 نادى وحانة مرخصين عبر الطرف الشرقى |
| Sonra da lisanslı bir broker olarak alım satım yapabilirsiniz. | Open Subtitles | ثم سوف تبدأ التجارة كسمسار مرخص من س.ى.ك |
| İkisi de lisanslı sosyal klinik görevlileri ama çok da komikler. | Open Subtitles | كلاهم مرخص للخدمات الأجتماعية لكنهم مضحكان أيضاً |
| Bu, cinsel sorunlarınız her neyse onları çözmek için, bir çift olarak sizinle çalışacak lisanslı bir profesyonel. | Open Subtitles | إنه خبير مرخص سيعمل معكما على حل المشاكل الجنسية التي تواجهكما |
| Tüm dokümanlarım dosyamda tüm atıklarımız hemen şuradaki resmi lisanslı bir atık servisine götürüldü. | Open Subtitles | لدي جميع الأرواق في ملف جميع المخلفات تذهب إلى منظمة مرخص لها من قبل الإتحاد الفيدرالي في ناحية الشرق |
| Eğer hali hazırda evliliğini temsil edecek biri yoksa, ben aynı zamanda lisanslı bir papazımdır. | Open Subtitles | إذا لم يكن لديك من يعلن زواجك فأنا أعمل كاهن مرخص أيضا |
| Evet bu da tüm lisanslı doktorların parmak izini içeren veri bankası! | Open Subtitles | الحق، وهذا هو أطباء إدارة مكافحة المخدرات قاعدة بيانات: أختام من كل طبيب مرخص. |
| - Alan, bunu yapmak zorunda değilsin. - Ben lisanslı birkayropraktik uzmanıyım. | Open Subtitles | الين، ليس من الضروري حقاً أن تعمل ذالك_ لدي رخصة عمود فقري_ |
| Hayır, ben lisanslı bir profesyonelim ve burada dikilip de, etik olmayan davranışlarla beni suçlamanı dinlemeyeceğim. | Open Subtitles | لا،أنا محترف ولدى رخصة وأنا لن أقف هنا واكون متّهما بسلوك لا أخلاقي |
| Hayır, ben lisanslı bir profesyonelim ve burada dikilip de, etik olmayan davranışlarla beni suçlamanı dinlemeyeceğim. | Open Subtitles | لا،أنا محترف ولدى رخصة وأنا لن أقف هنا واكون متّهما بسلوك لا أخلاقي |
| Ben lisanslı bir uçuş görevlisiyim! Bu çıkışı kullanın, lütfen! | Open Subtitles | أنا مضيفة مرخصة استخدموا هذا المخرج من فضلكم |
| Sizin stüdyonun lisanslı ürünü mü, hanımefendi? | Open Subtitles | هل كانت مرخصة من قبل الاستوديو الخاص بكي يا سيدتي؟ |
| Önerilerimizin çatışacağını düşünüyorum çünkü ben lisanslı bir terapistim, o ise lisanslı bir sürücü. | Open Subtitles | أنا قلق بأن نصيحتنا قد تتعارض، لأني معالج مرخص, وهي سائقة مرخصة. |
| Hangarında 41 Trust lisanslı bir Gulfstream uçağı olan bir pist bu. | Open Subtitles | مهبط الطائرات , تبين انة كان مُرخص لصالح تراست 41 |
| Wall Street'de lisanslı broker olarak çalışan pek çok medyum olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعرف أنه كان هناك عدد من الروحانيين... يعملون كسماسرة مرخصين في(وول ستريت)؟ |
| Yaptığımız şeylerden biri de lisanslı ürünlerle ilgilenmek. | Open Subtitles | واحدة من الأشياء الأخرى التي نقوم به هو التورط مع المرخص لهم من الناتج الرسمي. |
| lisanslı terapist falan mısın? | Open Subtitles | انتي ماذا .. معالجة مرخّص لها ؟ |
| Latince dersine ihtiyacın varsa artık lisanslı bir öğretmenim. | Open Subtitles | انا مدرسو معتمدة الان, اذا كنت تريد معلم لاتينية |