| Gördüğün gibi elimde, mahkemede savunduğun yaralanma vakalarından oluşan bir liste var. | Open Subtitles | كما ترى هنا لدي قائمة لقضايا الإصابات التي ترافعتَ بها في المحكمة |
| Ama size söylüyorum, elimde bir mil uzunluğunda bir liste var. | TED | ولكن علي أن أُخبركم أن لدي قائمة طويلة. |
| Elimde 32 kişilik bir liste var. | Open Subtitles | سيد جلين ، لدى هنا قائمه تحتوى على 32 اسما |
| O kitapta 200 isimlik bir liste var. | Open Subtitles | حسنا فى هذا الكتاب قائمه ب 200 اسم |
| Bak, önemli olan tek bir liste var. | Open Subtitles | هنالك قائمة واحدة فقط تهم |
| Elimde banka hesabı olan herkesten para almayı seven senatörlerin olduğu kol gibi liste var! | Open Subtitles | لدي لائحة كاملة من أعضاء مجلس الشيوخ و الذين يحبون أخذ المال من أي شخص لديه حساب في البنك |
| Bende tüm liste var. Kim yardımcı pilotum olmak istiyor? | Open Subtitles | لدي قائمة كاملة بمثل هذه الأمثلة من يريد أن يكون جناحي الأيمن ؟ |
| elimde koşulların olduğu bi liste var ve Rita Hayworth'a bile yetecek nafaka . | Open Subtitles | لدي قائمة بالشروط ونفقة المرأة المطلقة التي بوسعها دعم ريتا هاورث *ممثلة امريكية* |
| Burada işler sarpa sararsa diye kimin işini bitireceğime dair cebimde liste var. | Open Subtitles | .... لدي قائمة في جيبي تحتوي أسماء لأقضي عليها |
| Elimde liste var. | Open Subtitles | أتعلم لدي قائمة |
| Elimde bir liste var. | Open Subtitles | لدي قائمة بالأسماء هنا |
| Elimizde beş tane gezegenin olduğu liste var. | Open Subtitles | لدينا قائمه بخمس كواكب هنا |
| Uzun bir liste var. | Open Subtitles | انها قائمه طويله |
| Ben bir liste var. | Open Subtitles | عندي قائمه |
| Hayır. Evet, içeride bir liste var. | Open Subtitles | - نعم هنالك قائمة بالداخل |
| Burada koca bir liste ve diğer ikisinde de aynı şekilde kocaman bir liste var. | Open Subtitles | فهناك لائحة كاملة في هذا الملهى وفي ملهيين آخرين |