| lobideki misafir odasında sabah 6'dan 10'a kadar, ücretsiz açık büfe kahvaltımız var. | Open Subtitles | نقدم من السادسة إلى العاشرة بوفيه إفطار مجاني بغرفة المجاملات عند نهاية الردهة |
| lobideki hediyelik eşya dükkanımız ve 2. kattaki resturantımızı gezmeyi unutmayın. | Open Subtitles | تفضلوا بزيارة متجر الهدايا في الردهة والمطعم في الدور الثاني |
| Ve inanıyorum ki lobideki görev tanımlamanızda söylediği de bu. | Open Subtitles | و أظن أن هذا هو المكتوب في قائمة وظائفك بالردهة |
| Bir de, lobideki tuvaletleri sen mi tıkadın? Ben temizlemek zorunda kaldım! | Open Subtitles | و هل قمت بسد الحمامات في البهو, لأني أنا من سينظف ذلك؟ |
| Birkaç ay önce birileri lobideki fahişeleri şikayet etmeye başlamış. | Open Subtitles | منذ عدّة شهور, شخصٌ ما بدأ الشكوى من العاهرات في بهو الفندق |
| Eşyalarınız lobideki danışma kulübesinde sizi bekliyorlar. | Open Subtitles | أشيائك تنتظرك في كشك المعلومات في اللوبي. |
| Bu yerin giriş ve çıkışlarında lobideki güvenlik kameralarından kaçabileceği bir yer var mı? | Open Subtitles | هل هناك مجال داخل أو خارج المبنى أن تتجنب الكاميرات الأمنية في الإستقبال ؟ |
| Polise ve lobideki bekçiye sessiz alarmla haber veriyor. | Open Subtitles | يعمل بعد 30 ثانية ويعطي إنذار للشرطة والأمن في الردهة |
| Lütfen, lobideki ikramların tadını çıkarın. | Open Subtitles | لذا من فضلكم استمتعوا بالمرطبات في الردهة |
| Nina'nın Flowers'ı yakalattıktan sonra ayrılırken lobideki görüntülerine baktık. | Open Subtitles | لدينا شريط لنينا وهي في الردهة مغادرة بعد أن سلمته |
| Sokaktaki ve lobideki güvenlik kamerası kayıtlarına ulaşmışlardır. | Open Subtitles | لقد تسللوا الى صور كاميرة المراقبة من الشارع و الردهة |
| lobideki bazı adamlar ücretsiz gazete dağıtıyorlar. | Open Subtitles | يا عضو مجلس الشورى . هنالك بعض الأولاد في الردهة . يقومون بتوزيع الصحف المجانية |
| Huzur içinde yatsın. lobideki Karl'a ben haber veririm. | Open Subtitles | ليرقد بسلام سأخبر كارل في الردهة |
| Ve inanıyorum ki lobideki görev tanımlamanızda söylediği de bu. | Open Subtitles | و أظن أن هذا هو المكتوب في قائمة وظائفك بالردهة |
| Gördünüz mü? Bu masajı olan lobideki adamdı. | Open Subtitles | الرجل الموجود بالردهة حصل على تدليك هُنا |
| lobideki boyacılar için benim gizli kamera takmamı sağladı. | Open Subtitles | طلب منّي أنّ أسلط كاميرا مخفية، على هذين النقاشين بالردهة. أراد أنّ يرى ردّ فعلهم بينما هم يعلمون أنهم غير مراقبون. |
| Buda onun lobideki kanlı ayak izlerini açıklıyor. | Open Subtitles | وهذا هو السبب في أن لها حذاء الدموي يطبع في البهو. |
| lobideki bronz heykelin uygun mu? | Open Subtitles | هل إعطائك الميدالية البرونزية في البهو أمر مُرضي ؟ |
| lobideki herifin bizi görmediğinden emin misin? Görmedi. | Open Subtitles | هل أنتى متأكدة بأن الرجل فى البهو لم يرانا ؟ |
| lobideki Starbucks'a gidip oradaki tuvaleti bombalarsın. | Open Subtitles | تذهب إلى ستاربكس في بهو الفندق وتدمير واحدة هناك. |
| Ben lobideki adamı öldüren adamı öldürdüm. Boşver. Brophy'ye ulaşabildin mi? | Open Subtitles | الذي قتل الرجل في بهو الفندق ، لا تهتمي ، هل إتصلتي بـ " بروفي " ؟ |
| Bana lobideki barikatlar için yardım edecekti. | Open Subtitles | من المفترض ان تساعدني في اصلاح الحواجز في اللوبي |
| Hal böyleyken birisi silahı ve mermileri lobideki metal detektörden geçirdi. | Open Subtitles | ومع ذلك شخص هرب هذا السلاح وهذا الرصاص عبر كاشف المعادن في الإستقبال |