| Bay Quill, lobiden yukar çkp... odasna giderken o olugun yanndan m geçmek zorundayd? | Open Subtitles | هل سيكون على كويل وهو ات من الردهة أَنْ يَمْرَّ من أمام الانبوبِ في الطّريق إلى غرفتِه؟ |
| Otel hapishaneden iki dakika uzaklıkta. lobiden arayabilirlerdi. Bu hiç mantıklı değil. | Open Subtitles | الفندق قريب من السجن قد يتصلوا من الردهة هذا غير مفهوم |
| Tabii ki yapabilirsin. lobiden geçip arabaya gideceksin. | Open Subtitles | بالطبع ستتمكنين ، ستخرجين عبر تلك الردهة ثم عمداً إلى السيارة |
| lobiden iniyorsunuz, tavandan aşağıya sarkıtılmış aydınlatmalarımızla -seversiniz ya da sevmezsiniz- lobiyi geçiyorsunuz, merdivenden yukarı çıkınca da oditoryumdasınız. | TED | تنزل باتجاه البهو, تمشي عبر البهو بين أضوائنا المتدلية, أعجبتك أم لم تعجبك, تصعد الدرج الذي يودي بك إلى المدرج. |
| Yapabileceğim en iyi şey lobiden içeriye bakmak olacak. | Open Subtitles | أفضل ما يمكنني فعله هو إلقاء نظرة على مدخل البهو. |
| lobiden aldığım lamba burada. | Open Subtitles | هناك المصباح أصبحتُ مِنْ اللوبي. |
| Peki. lobiden çaldığım Oscarları geri vereceğim. | Open Subtitles | حسناً ، سأرجع جوائز الأسوكار التي سرقتها من الردهة |
| -Tamam. Tamam seni lobiden 11:00'de alırım... | Open Subtitles | حسناً, سوف ألتقي بك في الردهة في الساعة ال11 |
| Ama iyi haber, orasının güvenliği var. Giriş ve çıkış için tek yol var, o da lobiden geçiyor ve kimse... | Open Subtitles | ولكن الخبر السارّ هو أنّه مبنى آمن السبيل الوحيد للدخول أو الخروج من خلال الردهة |
| - Evet. lobiden geçirebilmek için silahını bozup daha az şüphe çekecek şekle getirmiş olmalı. | Open Subtitles | إخفاء سلاحه لجعله أقلّ شكوكاً لأجل إدخاله إلى الردهة |
| Merhaba, lobiden arayan memurlar siz misiniz? | Open Subtitles | أهلاً. هل أنتما المحققان اللذان اتصلا من الردهة |
| Saldırgan hedefine lobiden ilerlemiş. | Open Subtitles | الشخص الذي هاجم هذا المكان كان يمشي عبر هذه الردهة |
| O lobiden çıkarken neredeyse ben de harcanıyordum. | Open Subtitles | بحقك ، لقد عانيت بشدة للخروج من تلك الردهة أيضاً |
| -Haydi şu lobiden yürüyelim. | Open Subtitles | سوف نذهب للأسفل وسنسير في الردهة |
| Cuma günü akşam üstü Francesca lobiden girecek. | Open Subtitles | عصر الجمعة فرانشيسكا ستدخل خلال الردهة |
| Bir dakika önce lobiden çıkmış. | Open Subtitles | لقد غادرت الردهة منذ أقل من دقيقة. |
| Hemen gidip lobiden ona bir mesaj geldiğini söyliceksin. | Open Subtitles | سوف تخبرينة بانة هناك رسالة لة فى البهو |
| İşte orada, lobiden geçiyordum, kimi göreyim... | Open Subtitles | و ها أنا أجتاز البهو و من أرى ؟ |
| lobiden çıkarak oteli terk etmenizi istiyorum. | Open Subtitles | اريدكم ان تخلوا المبنى من عند البهو |
| lobiden sola dönün lavabo orada. | Open Subtitles | ام , دورة المياه في اللوبي على اليسار |
| Manzarayı bir görsen. Seni lobiden aradım. | Open Subtitles | كان ينبغي عليكِ رؤية الجلبة التي تسببتُ بها في بهو الفندق |