| Bak, bu benim adamım, bu da benim Lokantam... ve siz ikiniz, kuru kuruya kızartılmış beyaz ekmeğinizi... dört tavuk kızartmanızı... | Open Subtitles | و الآن هذا زوجي و هذا مطعمي .. ِ و الان انتما الاثنان سوف تخرجان من الباب .. | 
| Lokantam hakkında böyle delice düşündüğüne inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع التصديق بأنّني تخلّيت عن مطعمي لهذا الجنون | 
| Lokantam, hasar gören binanın zemin katında yer alıyor. | Open Subtitles | مطعمي في الطابق الأرضي من نفس المبنى الذي تضرر | 
| - Salı gecesi Lokantam burası. | Open Subtitles | هذا هو مطعمي لليلة الثلاثاء | 
| - Peki, Lokantam hemen ileride. | Open Subtitles | أجل مطعمي من هذا الطّريق | 
| - Lokantam ne durumda? | Open Subtitles | كيف حال مطعمي ؟ | 
| - Lokantam ne durumda? | Open Subtitles | -كيف حال مطعمي ؟ | 
| Benim Lokantam orada. | Open Subtitles | هناك يقع مطعمي |