| Luana: Biz, insanların pozitif mesaj göndermesi için bir aletiz. | TED | لوانا: نحن مجرد أداة لأناس يريدون إرسال رسالة إيجابية. |
| (Müzik) Luana: Biz fotoğraf kabini kamyonunda gezen 4 kişilik bir grubuz. Josh, Basel, Jamie ve ben. | TED | (موسيقى) لوانا: نحن فريق مكون من أربعة أشخاص نسافر في عربة كشك التصوير: وهم جوش وباسيل وجيمي وأنا. |
| Tommy Luana, 25 yaşında, işsiz, ailesi yok. | Open Subtitles | ،تومي لوانا) بعمر الـ25) عاطل عن العمل، ولا يملك عائلة |
| Gezi planlı yapmış olması, ya dünyanın en büyük tesadüfü ya da Luana peşinde biri olduğunu anladı ve kaçmaya çalıştı. | Open Subtitles | تعد هذه الرحل ،إما أعظم الصدف العالمية ،أو أن (لوانا) علم بأن شخصاً ما يلاحقه فحاول الخروج من المدينة |
| Bay Luana'nın ölüm nedeni nefessiz kalma anlaşılan. | Open Subtitles | ،(في حالة السيد (لوانا يظهر أن سبب الوفاة هو الاختناق |
| Hemşire raporuna göre Bay Luana ameliyata getirildiğinde dikiliymiş. | Open Subtitles | ،وفقاً لتقرير الممرض فإن الجرح كان مخيطاً ،لحظة دخول السيد (لوانا) غرفة الطوارئ |
| Ancak Bay Luana hastaneye yatırıldığında muhtemelen röntgeni çekilmiştir. | Open Subtitles | و على الأرجح أن فحص الأشعة السينية قد تم لحظة دخول السيد (لوانا) المشفى |
| Anlaşılan cinayete kurban gidene dek Bay Luana'nın karnının yan tarafındaki derinin hemen altında küçük bir nesne varmış. | Open Subtitles | ،لم يظهر ذلك إلا عند وفاته )احتوى السيد (لوانا ،على مادة صغيرة مدسوسة قرب بطنه على مقربة من سطح الجلد |
| Gezi planlarını da eklersek Bay Luana'nın bir tür kurye olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | ،إضافة إلى ترتيبات سفره سأجزم أن السيد (لوانا) كان شخصاً ناقلاً |
| Tommy Luana hastaneye getirildikten on dakika sonra geliyor. | Open Subtitles | شوهدت وهي تدخل المشفى خلال عشر دقائق (بعد إحضار (تومي لوانا |
| Luana'ya çarpan devriye arabasının kamerası. | Open Subtitles | هذه الكاميرا الداخلية لسيارة الدورية (التي صدمت (لوانا |
| Tamam, bence Tommy Luana devriyenin dikkatini çekmeye çalışıyormuş. | Open Subtitles | ،حسناً أظن أن تومي لوانا) كان يحاول التلويح لسيارة الدورية بالوقوف |
| Laboratuvar Tommy Luana'nın cep telefonundaki bilgileri inceledi. | Open Subtitles | اخرج المخبر بيانات الموقع من هاتف (تومي لوانا) الخلوي |
| Dün öğleden sonra Luana Çin Mahallesi'ndeki bitkisel bir ilaç dükkânına uğramış. | Open Subtitles | ،عصر الأمس (زار (لوانا) متجرنا للأعشاب الطبية في (الحي الصيني |
| Yani Luana'nın vücudundaki her neyse, onu Yang'in yerleştirdiğini düşünüyorsun. | Open Subtitles | إذاً باعتقادك أن الفاعل كان جزءاً لا يتجزأ ،(من (لوانا و أن (يانغ) قد عينّه |
| Evet, Luana bu operasyonu sıradan bir klinikte geçiremezdi. | Open Subtitles | أجل، لا يستطيع (لوانا) دخول عيادة صحية و طلب ذلك الإجراء الطبي |
| Dr. Yang'a ödediği beş bin dolara ilaveten Luana'ya hem on bin dolar vermiş, hem de Hong Kong biletini almış. | Open Subtitles | و إلى جانب الـ5 آلاف ،(التي دفعها للطبيب (يانغ (كما أنه دس عشرة آلاف لـ(لوانا |
| (Müzik) Luana: İnsanların sanat projesi bu. | TED | (موسيقى) لوانا: إنه مشروع الناس الفني. |
| Luana birden arabanın önüne çıkmış. | Open Subtitles | ركض (لوانا) أمام السيارة مباشرة |
| Polis soruşturmasında bir görgü tanığı, araba çarpmadan önce Luana'nın peşinde kapüşonlu bir kadın olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | خرج استبيان شرطة (هاواي) بشاهدة عيان تقول أنها رأت امرأة ترتدي قلنسوة سترتها وهي تركض ملاحقة (لوانا) بعد أن دخل زحمة بالاتجاه المقابل |