| Lucie'yi okuldan alıp, eve götüreceğiz. | Open Subtitles | سنعيد لوسي من المدرسة ثم نذهب إلى المنزل. | 
| Buraya gelip Lucie ile konuşmamı isteyen sendin... | Open Subtitles | لقد طلبتِ مني أن آتي إلى. هنا وأن أتحدث مع لوسي | 
| Seni buraya Lucie için çağırmadım. Bir avuç lanet olası boşanma kağıdını imzalaman için çağırdım. | Open Subtitles | لك تكن لوسي هي الأمر الذي طلبتُ منك, المجيء لأجله .بل | 
| Lucie, kuru temizlemeyi aramış ve ona seninle benim aramdaki mailleri yollamak istediğini söylemiş. | Open Subtitles | لوسي اتصلت بمركز التنظيف وقالت لزوجتك أن لديها مراسلاتنا الإلكترونية وأنها تريد إرسالهم لها. | 
| Cenazeden bir hafta sonra başladı. Odada Lucie'yle beraberdik. | Open Subtitles | بدأ بعد أسبوع من الجنازة كنت مع لوسي في غرفتي | 
| Sen bunu Lucie için yapmıyorsun. Kendi zevkin için yapıyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تقوم بهذا من اجل لوسي وإنما لإشباع متعتك الخاصة | 
| Laura'nın ailesi, Lucie'yi benden almak isteyebilirler. | Open Subtitles | والدا لورا قد يحاولون الحصول على وصاية لوسي مني | 
| Ona gülerek, kaç para kazanacağımı sordum ve yanıtı nefesimi kesti, Lucie. | Open Subtitles | لقد ضحكت وقلت: 'كم المبلغ'؟ (لوسي) عزيزتي، الجواب أذهلني تمامًا، ألفا دولار | 
| Lucie senin benzin alabileceğini söyledi. | Open Subtitles | لوسي قالت بأن عليك أن تحضر وقوداً | 
| Oğlum hakkında kötü konuşma, Lucie, Iütfen. | Open Subtitles | لا تتكلمي عن ابني بالسوء من فضلك لوسي | 
| Lucie'nin dondurulmuş Yoğurtlarını biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف محل لوسي لالزبادي المجمدة؟ | 
| Lucie o zamandan beri, alışkanlıklarını sürdürüyor, | Open Subtitles | لوسي, منذ ذلك الحين, لتبقي على عاداتها, | 
| Lucie, beni ara lütfen. Sana bir sürprizim var. | Open Subtitles | لوسي, اتصلي بي رجاءً, لدي مفاجأة لكِ. | 
| Lucie'ye Paris'e geldiğimi söylemedin mi? Hayır. | Open Subtitles | لم تخبري لوسي أنني كنتُ آتياً؟ | 
| Lütfen, Lucie annenin durumu iyi değil. İşleri kötüleştirme. | Open Subtitles | رجاءً لوسي, لا تفسدي الأمور أكثر. | 
| Lucie mesajlarımızı ona yollamış. | Open Subtitles | لوسي أرسلت لها رسائلك الإلكترونية. | 
| Hayır, lütfen Lucie. O benim en sevdiğim. | Open Subtitles | أوه، لا ، من فضلك، لوسي ، هذا هو المفضل لدي . | 
| Kızın Lucie ve Babası David'e hep göz kulak olacağım. | Open Subtitles | أنني ساعتني بأبنتك لوسي وبوالدها ديفيد | 
| Lucie'yi görmeye korkuyorum. | Open Subtitles | ..يتملكني الخوف من رؤية لوسي.. | 
| Zavallı Lucie,yetim kalabilir. | Open Subtitles | لكن المسكينة لوسي قد تكبر كيتيمة |