| Bu davayı aldığından beri müşterilerinle konuşmuyorsun... telefonlara cevap vermiyorsun... kendini kaybettin artık! | Open Subtitles | ،منذ أن توليت هذه القضية توقفت عن التحدث مع عملائك ولا تجيب الهاتف أنت مهووس |
| Eski müşterilerinle bağını kopartmıyorsun sanırım? | Open Subtitles | هل تبقى على إتصال مع كل عملائك السابقين ؟ |
| - Kağıt üstünde kelle avcısı olduğunu ama aslında bu tarz yerlerde müşterilerinle buluştuğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك رسمياً صائدة مواهب, ولكن بشكل غير رسمي, تتقابلين مع عملائك الرجال في أماكن مثل هذه |
| Biraz jigololuk yaptım, ama asla senin müşterilerinle değil. | Open Subtitles | لقد عملت كـ رجل داعر بعض الوقت لكن ليس مع ايٍ من زبائنك |
| Michael ve ben konuşuyorduk da müşterilerinle yüz yüze biraz daha fazla zaman geçirirsen satışlarını arttırabilirsin. | Open Subtitles | كما تعلمين، انا ومايكل كنا نتحدث عن انه لو كان بإمكانك التعامل بمواجهة زبائنك لمدة اطول، لتطوري مبيعاتك. |
| Sen kendi müşterilerinle ilgilen evlat. Benimle çok güzel ilgileniyorlar. | Open Subtitles | انتبه الى زبائنك يافتى انا سوف اعتني جيداً بها |
| Daha önce müşterilerinle hiç tartışmamıştın. | Open Subtitles | أنت لم تتجادل مع عملائك من قبل |
| - müşterilerinle ilişkilerin var. Bu temayül. | Open Subtitles | ، لديك علاقات مع عملائك هذا نفوذ |
| Tüm müşterilerinle bu kadar yakından ilgileniyor musun? Hayır. | Open Subtitles | هل يتمتع كل عملائك بهذا الاهتمام الخاص؟ |
| müşterilerinle bir şeyler içeceğimizi unutmuşum. | Open Subtitles | نسييت أنه كان عشاءً مع عملائك |
| Jessica bütün eski müşterilerinle temasa geçmemi istedi. | Open Subtitles | جيسكا) جعلتني أتواصل مع عملائك) السابقين شخصياً |
| müşterilerinle ikili oynamak. | Open Subtitles | خداع عملائك. |
| müşterilerinle sikiştiğin yer hepsi babamın. | Open Subtitles | المكان الذي تناكحين فيه زبائنك والدي يملك كل ذلك |
| Acaba müşterilerinle konuşup... onlara mallarımı gösterebilir miyim? | Open Subtitles | كنت أتساءل إن كان بإمكاني التحدث لى زبائنك.. ً وعرض بعض بضائعي عليهن... |
| Arayıp, senin müşterilerinle kendilerinin ilgileneceğini söylediler, ben de onlara bıraktığımı söyledim. | Open Subtitles | ISC. لقد إتصلوا وقالوا أنهم سيعالجون أمر زبائنك |
| müşterilerinle sana iyi eğlenceler. | Open Subtitles | وقتا ممتعا مع زبائنك |