| Annemin mücevherini rehin verir Ablamın kirasını çalarım | Open Subtitles | كي أسألك لماذا سأرهن مجوهرات أمي سأسرق إيجار أختي |
| Benim otu, senin vibratörünü, annenin mücevherini, polaroidler. | Open Subtitles | الحشيش خاصتي ، هزازك مجوهرات امك ، الصور |
| Eğer senin mücevherini takmazsa birkaç bin.. | Open Subtitles | إذا لم تلبس مجوهرات ثمنها آلاف، |
| Kafamızın üstünde bir korsan bayrağı dalgalanıyor ve o bize en değerli mücevherini mi veriyor? | Open Subtitles | يوجد علم قراصنة يرفرف فوق رؤوسنا وهو يعطينا جوهرة التاج؟ |
| Neptün mücevherini araklamayı denemek için iyice kafayı sıyırmış olman lazım. | Open Subtitles | يجب أن تكون مجنوناَ لتحاول سرقة جوهرة نبتون |
| Ve hayayolları için çalışan insanların işlerini korumak için, ve de müzik şirketi için çalışan insanların işlerini korumak için, Aile mücevherini satmak zorundaydım ki havayollarını koruyayım. | TED | و من أجل أن أحافظ على وظائف الناس التى تعمل فى شركة الطيران, و أيضا حماية الوظائف فى شركة التسجيلات, إضطررت لبيع جواهر أسرتى لإنقاذ شركة الطيران. |
| Susan'ın mücevherini çalıp sonra kaybettiği için fırçalamak? | Open Subtitles | .. "سرقة مجوهرات "سوزان .. ثمّ توبيخها على إضاعته؟ |
| Karl'ın sana, büyükannesinin mücevherini vermesi çok hoş bir şey. | Open Subtitles | عليّ أن أقول أنه كان لطيفاً .. جداً من "كارل" أن يعطيكِ مجوهرات جدته |
| Şu anda yalnızca Mike'ın mücevherini takmalıyım. | Open Subtitles | والمجوهرات الوحيدة التي يجب أن أرتديها "الآن هي مجوهرات "مايك |
| Kadının mücevherini buldum. | Open Subtitles | وجدتُ مجوهرات نساء |
| Annemin mücevherini çaldım. | Open Subtitles | لذا سرقت مجوهرات والدتي. |
| Babam yakalanmadan önce beni kilere sakladı ve Valensiya'nın eşsiz mücevherini bana verdi. | Open Subtitles | قبل أن يؤسر خبأني والدي بالقبو وأعطاني جوهرة المملكة الثمينة |
| Neptün mücevherini asla ele geçiremeyeceksin. Kaçamayacaksın. | Open Subtitles | لن تحصل أبداَ علي جوهرة نبتون لن تهرب |
| O flört mücevherini pazardan almadın. | Open Subtitles | أن جوهرة الخطوبة لم تأتي من السوق |
| Demeter'ın mücevherini tekrar ele geçir. | Open Subtitles | وهذا دليل(كلوننج)"استرداد جوهرة ديمترى |
| Valensiya'nın eşsiz mücevherini rehin bırakmayı öneriyorum. | Open Subtitles | أقدم لك جوهرة (فالنسيا) الثمينة كضمانة |
| Ayrıca Cyborg, İnka enerji mücevherini bizzat buldu mıuhteşem ve tarihî bir taştır. | Open Subtitles | وأيضا (سايبورغ) , الذي هو في الواقع من وجد جوهرة إنكا للطاقة... الذي هو أمر مذهل وتاريجي |
| Ve kadının istediğin elbisesini ve mücevherini alabilirsin. | Open Subtitles | وبذلك يمكنك اخذ أي فساتين أو جواهر من هذه السيدة |
| Sana Fakahatchee'nin mücevherini bulacağımı söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أنني سأجد جواهر فاكاهاتشي |