| Ama bu Mühür büyük bir yük ile beraber geliyor. | Open Subtitles | لكن يجب أن تعلم بأن مع العلامة يأتي العبء الكبير |
| Benim için yaptığın onca şeyden sonra Mühür hala bende. | Open Subtitles | أعني, كل ما فعلته من أجلي. ما زالت لدي العلامة |
| Bu Mühür yanlış ellere geçerse kaç hayat son bulacak, hiç düşündün mü? | Open Subtitles | لم تفكرَ أبداً أنّ وقع هذا الختم في أيدي الغير كم عدد الأرواح |
| Bu yüzden Mühür sınırdan geçirilmeden önce onu geri almalıyız. | Open Subtitles | لذلك قبل أن يعبر الختم الحدود نحنُ يجبُ أن نعيده |
| Herkes zaman anlamında damgalı, tıpkı dijital mumlu bir Mühür gibi. | TED | وكل واحدة منها مختومة بوقت معين، في ما يشبه ختم الشمع الرقمي. |
| Bir keresinde disiplinler arası bir ders için Ingmar Bergman'ın "Yedinci Mühür" isimli filminin açılış bölümünü izlettiriyordum. | TED | ومرة في صف التخصصات كنت اعرض مشاهد افتتاح فيلم العلامة السابعة لانجمار بيرجمان |
| Ama bilmelisin, Mühür yanında büyük bir yük getirir. | Open Subtitles | لكن عليك أن تعرف ، أن مع العلامة يأتى حملاً ثقيلاً. |
| O kontrol edilemez. Belki de Mühür yüzünden. | Open Subtitles | لا يمكن السيطرة عليه من المؤكد أن العلامة هي السبب |
| O kontrol edilemez. Mühür yüzünden olmalı. | Open Subtitles | لا يمكن السيطرة عليه لا بد أن ذلك بسبب العلامة |
| Tamam bak bıçak belki gücünü kaybetti ama Mühür değil ve ben de elimden geleni yapıp sakin kalmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | حسنًا إسمع, قد تكون الشفرة قد فقدت قوتها لكن العلامة لا و أنا أفعل ما يمكنني فعله لأبقي الأمر من دون قوه للإثنين |
| Farketmişsindir her karşılık verdiğinde Mühür seni daha çok öfkelendiriyor ve büyüsünün içine daha çok batıyorsun. | Open Subtitles | بالتأكيد أنك لاحظت في كل مرة تستجيب تصبح العلامة أكثر تحكمًا بك تصبح أعمق و أعمق تحت سيطرة التعويذة |
| Mühür bozulmuş, bunu delil olarak kabul ettirmek çok zor olacak. | Open Subtitles | الختم بمكانه ولكن أنت سيكون صعباً عليك بأن تسجلها إلى الأدله |
| Sana Kara Mühür'ün kadehlerine zehir koy demiştim, tüm fıçıya değil! | Open Subtitles | لقد أمرتك بتسميم كؤوس جماعة الختم الأسود |
| Şimdi Mühür ü geri aldık ve Po Chi Lam ı elde etmenin bir yolunu Ele geçirdik. | Open Subtitles | الأن استرجعنا الختم والطريق لننال بو شى لام |
| Lütfen beni anla. Mühür yüzünden neredeyse hayatımızdan olacaktık. Yok edilmesi lazım! | Open Subtitles | أرجوك، إفهمني , هذا الختم كان سيقتلنا يجب أن يُحطم |
| Ve bizim deneyimlerimize göre, insanlar kızlık zarının vajinal açıklığı örten bir çeşit Mühür olduğuna inanıyor. | TED | استنادًا إلى تجربتنا، يبدو أن الناس يعتقدون بأن غشاء البكارة هو ختم يحجب فتحة المهبل. |
| Kutu ya da Mühür kurcalanmış, görünüyor mu? | Open Subtitles | هل الصندوق أو ختم المظروف يبدو انه قد عبث بهما بأي شكل من الأشكال؟ |
| Onu, manastırımızdaki ahıra gizledim benden kuş tüyü, kağıt, Mühür mumu ve mürekkep istedi. | Open Subtitles | أخفيته في خضيرة ملكيّتنا عندما طلب مني ريشة و ورقة و حبر و ختم |
| Şu kanlı şeyler, Mühür yok oldu. | Open Subtitles | تلك الأختام المرسومة بالدماء .. لقد اختفت |
| Nasıl bilmiyorum ama yeni bir Mühür yaratmayı başardım. | Open Subtitles | تمكنت بطريقة ما من خلق كتابة رونية جديدة. |
| Eğer Mühür kırılmazsa kimsenin ölmesine gerek kalmaz. | Open Subtitles | لن يتم كسر القفل حينها و لا يجب أن يموت أحد |
| Dünyada 66 tane Mühür olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | كنتِ تخبريني أن هناك 66 قفلاً في العالم؟ |
| - Düşündüm de Mühür daha az zarar verebilir. | Open Subtitles | بعد التفكير ثانيا، الاحرف القديمة قد تكون أقل فتكا |
| Birinin birine Mühür vermesi ruhunu kan yeminiyle bağlaması demektir. | Open Subtitles | ليضمن الرجل بصمة رجلاً آخر، عليه ربط الروح بقَسمِ من دم |
| "koluna bir Mühür gibi... çünkü aşk, ölüm kadar güçlüdür." | Open Subtitles | " إجعلنى كوشم على ذراعيك " " من أجل الحب الذى تفوق قدرته الموت " |
| Mühür bastır gel, sıradaki. | Open Subtitles | أعود مع طابع صالح. في اليوم التالي. |
| Dean depoya Mühür çizdik. | Open Subtitles | دين , نحن للتو رسمنا اشارة سيقيلز في غرفة التخزين |
| -Geri al. Mühür basit bir şey değildir, John. | Open Subtitles | اليصمة ليست بالأمر الهيّن يا (جون) |
| Mühür tamamlandı John. Kaçıp gitmeliydin. | Open Subtitles | لقد اكتملت البصمة يا (جون) كان عليك الهروب فحسب |
| Mühür Merasimi'ne hazırım. | Open Subtitles | أنا جاهز لشعائر وضع الكتابة الرونية. |