| Yunanistan'ın geri kalanı, Hitler'in müttefiki Mussolini'nin yönetiminde olacak ama son söz yine Almanlar'ın olacak. | Open Subtitles | بقيّة اليونان ستكون تحت سيطرة حليف هتلر، ميسوليني لكن سيحتفظ الألمان بالسلطة النهائية |
| 2 gün sonra da, Rusya'nın müttefiki Fransa'ya savaş ilan etti. | Open Subtitles | وبعدها بيومين ، أعلنت الحرب على حليف روسيا .. فرنسا |
| Zero'nun bildirisinde belirttiği gibi Kara Şövalyeler Tarikatı zayıfların müttefiki. | Open Subtitles | وبناء على اعلان زيرو , منظمة الفرسان السود حلفاء للضعفاء |
| Almanya'nın müttefiki Japonya aralık ayında Pearl Harbor'a saldırmış, | Open Subtitles | بعدما هاجمت أليابان حليفة ألمانيا بيرل هاربور في ديسمبر |
| Pakistan Başbakanı ölmüş olabilir fakat Pakistan'ın bir müttefiki var. | Open Subtitles | رئيس باكستان ربما قد مات لكن البلاد تظل حليفاً لِنا |
| Çuvallamış ülkeler ve ekonomiler, ama İran, ABD'nin daimi müttefiki... | Open Subtitles | أنظمة فاشلة ونظم إقتصادية فاشلة ولكن إيران هى الحليف الثقافى الطبيعى للولايات المتحدة |
| Bayan Janacek, siz Sovyetler Birliği'nin müttefiki olan bir ülkede komünist bir gazete için çalışan komünist bir gazetecisiniz. | Open Subtitles | انسة جاناشيك انت كاتبة شيوعية لصحيفة شيوعية في البلد الذي هو حليف للأتحاد السوفيتي |
| Ruslar ve Avusturyalılar Polonya'yı işgal etti ki bu kötü bir durum çünkü Polonya Fransa'nın müttefiki. | Open Subtitles | إن الروس و النمساويين قد إحتلوا أكثر من ثلث بولندا و هذا بالطبع أمرٌ مؤسف حقاً و بما أن بولندا صديق و حليف لفرنسا |
| 1933'te Cenevre'deki konuşması yüzünden Fransız müttefiki olmaktan utandım. | Open Subtitles | جعلني أخجل من كوني حليف للفرنسيين |
| Bu arada Almanya'nın baş müttefiki Avusturya Macaristan ayakta kalmak için savaşıyordu. | Open Subtitles | خلال ذلك الوقت ، كانت النمسا-المجر حليف ألمانيا الرئيسي ، تقاتل من اجل بقائها أيضاً |
| Luthor'un gizli müttefiki sonunda kendini gösterdi. Son maceram başlamak üzere. | Open Subtitles | أظهر حليف (لوثر) نفسه أخيراً مغامرتي الأخيرة على وشك أن تبدأ |
| Sezar'ı baştan çıkarabilirse... büyük bir müttefiki olacaktı. | Open Subtitles | لو أمكنها إغواء قيصر... سيكون لديها حليف هائل |
| Sırbistan'ın en büyük müttefiki Rusya ve en büyük düşmanı Avusturya. | Open Subtitles | وهما ، روسيا .. أكبر حلفاء صربيا والنمسا .. |
| İtalyanlar, Nazilerin müttefiki olmalarına rağmen ülkelerindeki Yahudileri sınır dışı etmeyi sürekli reddediyordu. | Open Subtitles | الإيطاليون رغم أنهم حلفاء النازيين رفضوا بثبات إبعاد يهودهم |
| Tek bilinen inanılmaz derecede gelişmiş teknolojilerinin olduğu ve Atlantis'in müttefiki oldukları söylentisi. | Open Subtitles | باستثناء أنّهم يمتلكون تكنولوجيا متقدّمة جداً ويُشاع بأنهم حلفاء أتلانتيس |
| Mısır'ın müttefiki olduğu için, ona birliğimizi ve gücümüzü göstermeliyiz. | Open Subtitles | لأنها حليفة ل " مصر " ، يجب أن نريها وحدتنا و قوتنا |
| Neredeyse Firavun'un müttefiki olduğunu, bana unutturacaktın. | Open Subtitles | لقد كاد أن ينسينى أنك حليفة لفرعون |
| Böylece sevgili annemizin bir müttefiki olacak. | Open Subtitles | هذا لأن أمي العزيزة تريد أن يكون لها حليفاً عندما نبدأ الشجار |
| Kimmiş müttefiki? | Open Subtitles | مَن هي هذه الحليف ؟ |
| Eğer Rusya, Başkanlarının ölümüyle ödemeyecekse o halde, yeni müttefiki, Birleşik Devletler, vatandaşlarının hayatlarıyla ödeyecek. | Open Subtitles | إذا لم تدفع (روسيا) الثمن بحياة رئيسها إذاًَ فحليفتها الجديدة، الولايات المتحدة ستدفع الثمن من حياة مواطنيها |
| Kendim için istemiyorum. İskoçya Fransa'nın bir müttefiki. | Open Subtitles | انا لا اسأل من اجل نفسي سكوتلندا حليفه لفرنسا |
| Biz burada Koloni hükümetinin yasal müttefiki ve dostu olarak bulunuyoruz. | Open Subtitles | نحن كلنا هنا حُلفاء وأصدقاء للحكومة الشرعية للمُستعمرات |
| Spartacus onları müttefiki olarak görüyor. | Open Subtitles | فأن (سبارتاكوس) يعتبرهم حلفائه |
| Buraya sizin yani ABD donanmasının müttefiki olarak geldim. | Open Subtitles | جئت إلى هنا كحليف للبحرية الولايات المتحدة |
| Tıpkı yüzyıllar önceki diktatörlerin askerleri gibi. Ama hükümet lideri ve Amerika 'nın müttefiki Ngo Dinh Diem Fransızlar gibi Katolik'ti. | Open Subtitles | لكن زعيم الحكومة اسمه نغو دين ديم ، كان حليفا لامريكا |