| Müvekkilinin hayatını didik didik etmek için arama izni çıkarttırıyoruz. | Open Subtitles | نحن نفذنا مذكرات قضائيه على كل شي في حيات موكلك |
| Alan, eğer Müvekkilinin menfaatini Christine'inkinin önüne koyamıyorsan... kenara çekilmelisin. | Open Subtitles | الن , اذا كنت لا تستطيع ان تضع مصلحة موكلك فوق , كرستين , اذن تنحى جانباً |
| Ayrıca Müvekkilinin savaş başarı kayıtlarının da göz önüne alınmasını istemiştir. | Open Subtitles | و طلب أن يؤخذ سجل موكله الحربى فى الحسبان |
| Seninkinin de Müvekkilinin, davalının ve burada olan tanıkların yargılamasından farkı yok. | Open Subtitles | كذلك حياتك كما موكلتك و خصمها و كل شاهد يأتي إلى هنا |
| Müvekkilinin şansına, senin nasıl hissettiğinin bir önemi yok. | Open Subtitles | لوسي عميلك لا يهم كيف تشعر المهم ان نربح القضية |
| Müvekkilinin gerçekten suçsuz olduğuna inansaydı mahkemeye kanıt sunardı. | Open Subtitles | لو أنها تعتقد أن موكلها برىء يجب أن تعطى المحكمة دليلا |
| Söylemeye çalıştığın, Müvekkilinin kadının poposunu çektiği resmin bir şekilde beni davayı açmaktan alıkoyacağı mı? | Open Subtitles | هل تحاول أخباري، أن صورة التقطها موكلك لهذه المرأة سوف تقنعني بعدم توجيه الإتهام له؟ |
| Fakat Müvekkilinin bilinen bir suçlu ile İletişime geçmesi hala geçerli. | Open Subtitles | الحقيقة هي أن موكلك كان يتواصل مع مجرم معروف إخلال بشروط إطلاق سراحي ؟ |
| Müvekkilinin cinayetten aklanması için sen koydun oraya, değil mi? | Open Subtitles | زرعته هناك لتساعد موكلك في هزيمة جريمة القتل. |
| Müvekkilinin planladığı terörist saldırıyla ilgili olabilir. | Open Subtitles | على الأرجح أن السبب الأكثر ترجيحاً هو الهجمة الإرهابية الوشيكة التي يخططها موكلك |
| Müvekkilinin ifadesi, düzinelerce insanın ölümünü konu alan bir davanın keşfinde önemli bir kısmı oluşturuyor. | Open Subtitles | استجواب موكلك هو جزء من تحقيقات في قضية تتناول مقتل عشرات الأشخاص. |
| Eğer Müvekkilinin deliliğini soruyorsa... | Open Subtitles | سيدتى القاضية , إن كانَ يسأل ليتحقق من سلامة موكله العقلية |
| Eğer Müvekkilinin deli olduğunu söylemeye çalışıyorsa,... | Open Subtitles | سيدتى القاضية , إن كانَ يسأل ليتحقق من سلامة موكله العقلية |
| Şayet bir avukat, Müvekkilinin gelecekte yapmaya eğilimli olduğu yasadışı suçlardan haberdar olursa ortada gizlilik filan da kalmaz. | Open Subtitles | ما من سريه للعلاقة إن علم المحامي بأية نشاطات غير شرعية ينوي موكله القيام بها في المستقبل |
| Kötü bir fikir, Müvekkilinin bugün buradan çıkıp gitmesi ve bu davayı bir yıl daha sürdürmesi, daha fazla zaman ve para harcaması olur. | Open Subtitles | إنها أن تخرج موكلتك من هنا وتطيل القضية حتى السنة التالية مضيعاً بذلك الكثير من الوقت |
| Müvekkilinin iddiasının asılsız olduğunu kanıtlarsak Bayan Bradley'e hakaret davası açma talimatı aldık. | Open Subtitles | حقاً؟ بمجرد أن نقول أن إدعاء موكلتك بدون أساس موكلنا طلب منا أن نرفع |
| Bir Müvekkilinin bir kıza tecavüz ettiğini bildiğin halde hala onu savunman kendini iyi hissettiriyor mu? | Open Subtitles | عندما تعرف أنّ عميلك اِغتصب فتاة، وأنت تُخرجه من المأزق، فهل يُعطيك ذلك شعوراً جيّداً؟ |
| Tabi eğer benim de, Müvekkilinin akli sorunlarını benimle paylaştığın için, seni rapor etmemi sorun etmeyeeceksen. | Open Subtitles | طالما اننا على وفاق بشأن اخذ تقرير على كسرك الخصوصيات لقولك ان عميلك لديه مشاكل نفسية |
| - Müvekkilinin mazeretini kontrol ettiğini söyledi. | Open Subtitles | قالت أن حجة موكلها تم التأكد منها |
| Bence Müvekkilinin acısını paylaşan avukat, müvekkiline zarar verir. | Open Subtitles | فى رأيى المحامى الذى يشارك ألام عميله يقوم بدفن عميله |
| Müvekkilinin alternatif çözüm önerisi ne? | Open Subtitles | ما الذي تنوي عميلتك أن تقدّمه كعرض بديل ؟ |
| Yarın sabah 20 tane Müvekkilinin peşine düşeceğim diğer 20'sine ise dava açacağım. | Open Subtitles | لكنني سأترصد 20 موكلاً منك غداً وسأقاضي 20 من موكليه |
| Ama Müvekkilinin tamamen suçsuz olduğuna sen bile inanmıyorsun. | Open Subtitles | حسنٌ ، لكن حينما تقولِ أنّ موكلتكِ بريئة |
| Bunun gerçekleşmesi için, Müvekkilinin acilen serbest kalması gerekiyor. | Open Subtitles | لفعل ذلك، موكلكِ يجب أن يكون مطلق السراح قريباً. |
| Bir Müvekkilinin işlediği suç yüzünden başka bir müvekkilin hapiste. | Open Subtitles | لديك موكل في السجن وموكلك الآخر ميت |
| Baban, erkek arkadaşını bıçaklayan Müvekkilinin ifadesini değiştirtmiş. | Open Subtitles | والدك أقنع موكلته بتغيير إذعانها بطعن صديقها |
| Evet, Müvekkilinin söyleyeceği her şeyi gözünü kırpmadan yapabilecek bir şüpheli. | Open Subtitles | أي مشتبه فيه له كل الأسباب للقيام بذلك في العطاءات العميل الخاص بك. |
| Gumbold Bern'den arayıp Müvekkilinin benimle görüşeceğini bildirdi. | Open Subtitles | جمبولد تكلم من بيرن ليقول بان زبونه وافق على رؤيتي |