| "Bayan Joanna Parker orta okul müzik odasında." | Open Subtitles | السّيدة جوانا باركر في غرفة الموسيقى بالمدرسةِ المتوسّطةِ. تلك كَانتْ أمَّه |
| Evet, ben müzik odasında alıştırma yapıyorum ve basketbol alıştırmalarının salonda yapıldığından da oldukça eminim. | Open Subtitles | حسناً، لقد كنت أتدرب فى غرفة الموسيقى وأنا واثقة أن تدريب كرة السلة مكانه فى صالة الألعاب |
| Ve baban seni arıyordu. müzik odasında... | Open Subtitles | وكان والدكِ يبحث عنكِ إنه فى غرفة الموسيقى |
| - Natasha'nın oda arkadaşı var mıydı? - müzik odasında ki Kelsey, oda arkadaşıydı. | Open Subtitles | هل كان مع ناتاشا زميلة في الغرفة كيلسي في غرفة الموسيقى |
| Öğle yemeğinde müzik odasında buluşabiliriz. | Open Subtitles | أستطيع مقابلتك في غرفة الموسيقى وقت الغداء؟ |
| Belki müzik odasında biraz huzur bulursun. | Open Subtitles | لربما ستجدين بعض الراحه في غرفة الموسيقى |
| Çocuk kadını öldürdükten sonra müzik odasında kendini vurmuş. | Open Subtitles | بعد قتلها , دخل غرفة الموسيقى وضرب نفسه |
| Büyük müzik odasında olmalı. | Open Subtitles | لا بد أنه في غرفة الموسيقى الكبيرة |
| Edwina'yı müzik odasında gördüm. | Open Subtitles | رأيت إدوينا تذهب إلى غرفة الموسيقى. |
| Son zamanlarda onu müzik odasında pek görmüyorum. | Open Subtitles | لم أرَه كثيراً في غرفة الموسيقى مؤخراً |
| Bayan Fane, bütün çocukları müzik odasında toplayın. | Open Subtitles | (سيدة فين) أجمعي كل الأطفال في غرفة الموسيقى. |
| Bilgisayarı kullanan kimse müzik odasında. | Open Subtitles | من الذي سيستخدم الكمبيوتر في غرفة الموسيقى ! |