"mısırları" - Translation from Turkish to Arabic

• الذرة
• كورن
• الفشار

Umarım Kızılderililer'e mısır takası için silah verdikleri ve daha sonrasında Kızılderililer'in onları vurup mısırları geri aldığı zamanıda gösterir.
آمل أنهم يروننا مشهد مقايضة البنادق مع الهنود مقابل الذرة ثم الهنود أطلقوا النار عليهم واستعادوا الذرة

mısırları ezmeden geçiyoruz biz ya.
لكننا عبرنا الحقل من دون أن ندوس على الذرة

- Bay Başkan, bütün mısırları yedi. - Köpeğimi yedi.
ـ سيدي رئيس البلدية، لقد أكل حقل الذرة باكمله ـ لقد اكل كلبي

Jimmy mısırları kırıyor, bu kitaptan nefret ediyorum.
جيمي كراك كورن)، وأنا اكره هذا الكتاب)

Ayaklarını mobilyalardan çek ve döktüğün bütün bu patlamış mısırları topla.
أزِل رجليكَ عن الأثاث و إلتقط كلّ هذا الفشار الذي أسقطتَ.

Büyük ihtimalle mısırları seviyor, ve bütün mısır ürünlerini.
و الذرة تعتبر منتج أقصد ، أليس من المفترض أن ذلك ما ما تضعه فى البرواز ؟

Burada sağlamlıktan, kuraklığa dayanıklılıktan ve mısır tanesi-koçan oranı diğer tüm mısırları kıskandıran şeyden söz ediyorum.
أقصد قدرتها على الجلد وتحمُّل الجفاف ومعدّل الحبّ المرتفع في حطبة الذرة الذي تحسدها عليه باقي أصناف الذرة.

Evleri yakıyoruz, mısırları tahrip ediyoruz.
لقد حرقنا المنازل و دمرنا الذرة

mısırları ezmeseniz ya kuzum.
لا تمروا عبر حقول الذرة يا أطفال

"...ben de patlamış mısırları yemiştim zaten."
أنا أكلت كل الذرة المزبدة الحارة فقط

R.L. Ve Lincoln ızgarada mısırları hazırlıyor.
آر إل ولينكولن في الخارج لشَوي الذرة

- O mısırları kimse yiyenbilecek mi ki?
هل بامكان اي احد ان ياكل هذه الذرة. ؟

mısırları sürüp, kokain ektim.
فقمت بحرث الذرة وزرعت الكوكايين

mısırları yemezseniz iyi olur.
من الافضل لكم أن لا تتناولو الذرة

mısırları ben patlatırım.
انا سأحضر "بوب كورن"

Ama sana o Jimmy Jack mısırları'nı göstermeyeceğim.
لكنني لن أظهر لك (جيمي جاك كورن)

Dairesine dalacak ve mikrodalgada patlamış mısırları yakacağız.
التسلل إلى شقته و احراق الفشار في المايكروويف

İyi patlamış mısırları olsa iyi olur, yoksa eve giderim ben.
من الأفضل أن يكون لديهم بعد الفشار الجيد هنا وإلا فإنني سأعود للمنزل