| MIT'de Steven Jhonson adlı bazı teorik fizikçiler var ...söylemekten mutlu olduğum, iki benek hastalığını bitiren. | TED | هناك مختص فيزياء نظرية في أم آي تي يسمى ستيفن جونسون الذي إنخفض درجتين ، أنا سعيد لقول ذلك. |
| Çalışan hali MIT'de. Ve bunu şu yakışıklı beyefendiye vereceğim. | TED | النموذج الذي يعمل موجود في أم آي تي. سأقوم بتمريره إلى هذا السيد الوسيم. |
| Ben MIT 'de öğrenciyken hepimiz, bütün binayi kaplayan tek bir bilgisayarı paylaşırdık. | TED | حين كنت تلميذا في جامعة إم آي تي تشاركنا جميعا في حاسب واحد بحجم مبنى كامل |
| BP petrol sızıntısı olduğunda, MIT de çalışıyordum ve petrol sızıntısını temizleyecek bir teknoloji geliştirme konusunda görevlendirilmiştim. | TED | حين حدث تسرب نفط بريتيش بتروليوم، كنت أعمل في إم آي تي، وقد كنت مسؤولا عن تطوير تقنية لتنظيف بقعة النفط. |
| MIT de çok ilginç bir teknoloji üzerine çalışıyordum, ama bu nasıl teknoloji geliştirileceği hakkında uzun süreli bir bakış açısıydi ve çok pahalı bir teknoloji olacaktı ve de patentli olacaktı. | TED | لقد كنت أشتغل على تقنية مثيرة للغاية في إم آي تي، لكنها كانت رؤية بعيدة المدى لكيف يمكن تطوير التقنية، وقد كانت ستكون تقنية بالغة التكلفة، وسيتم كذلك تسجيل براءة اختراعها. |
| Millet Orc'ları öldürüp köyleri yağmalarken bütün ganimeti toplarken ben MIT'de kıçımı yırtıyordum. | Open Subtitles | قَتلتُ نفسي في إم آي تي بينما كُلّ شخص كَانَ خارج orcs القاتل وسَلْب قُرى، تَحْصلُ على كُلّ أنواع الغنيمةِ. |
| Bu MIT'de bazı matematikçiler. | TED | وهي من رياضي من معهد " إم آي تي " |
| Boston'da MIT'de tanışmıştık. | Open Subtitles | إجتمعنا في إم. آي. تي . |