| Sen işsizken, mağazama eleman aldığımı hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر حين كنت أقوم بالتوظيف في متجري ، و كنتَ عـاطلا عن العمـل |
| Bu yüzden rakiplerime o kadar yoğunlaşmışken benim mağazama gelmemenize şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | والذي يجلعني أتسأل اذا ماكنت مركّز على منافيسيني على عكس أن تزور متجري |
| Cüzdanımdan para çalmak yok, mağazama girmek yasak, odana erkek atmak yok gibi. | Open Subtitles | لا لأقتحام متجري ولا فتية فى غرفتها أنتِ أم جيدة |
| Peki, neden senin gibi genç bir kız benim mağazama gelsin? | Open Subtitles | إذاً ، لماذا تدخل فتاة صغيرة مثلك إلى متجري ؟ |
| Sanki mağazama iki tane Mandy Patinkins girmiş gibi. | Open Subtitles | يبدو وكانه أثنان من ماندي باتينكن دخلا متجري |
| Merhaba sezonluk müşteriler portatif mağazama hoşgeldiniz. | Open Subtitles | مرحبا أيّها الزبائن الموسميّون مرحبا بكم في متجري المؤقّت |
| mağazama ait bir el halteri. | Open Subtitles | إنها أثقال من متجري |
| mağazama hoş geldiniz. | Open Subtitles | مرحباً بك في متجري |
| Burası aynen benim mağazama benziyor! | Open Subtitles | هذا يبدو مثل متجري تماماً |
| Emma, kendi açımdan konuşursam sen benim mobilya mağazama girdiğin anda bunun doğru olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | ( (إيمّا... بالنسبة لي عرفت أنّه مناسب مُذ خطوتِ داخل متجري الخاصّ بالأثاث |