| Ama bu parçaların en iyi tarafı şudur ki biz bunları bir oyuncak mağazasından satın aldık. | TED | ولكن أفضل جزء عن هذه المكونات هو أننا قمنا بشرائهم من متجر للألعاب. |
| En iyi tarafı ise içindekilerin tamamı yakındaki bir Walmart mağazasından bulunabilir | TED | وأفضل جزء هو أن كل هذه المكونات موجودة لكل أسرة في متجر وول مارت في الحي. |
| Bu sevimli kağıt feneri, bir Çin mağazasından almıştım. | Open Subtitles | إبتعت هذا الفانوس الورقي الرائع من متجر صيني |
| Bu sevimli kağıt feneri, bir Çin mağazasından almıştım. | Open Subtitles | إبتعت هذا الفانوس الورقي الرائع من متجر صيني |
| Büyük beden mağazasından kıyafet alan birini daha tanımak güzel. | Open Subtitles | سعيد بمقابله احدهم من الذين يشترو ملابسهم من محلات الرجال الضخمة والطويلة |
| Hayır, herhangi bir spor mağazasından alabilirsin. | Open Subtitles | كلا، يمكنك أن تشتريهم من أي محلّ للركض |
| Şehirdeki kullanılmış eşya mağazasından alabilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ أن تأخذيهم من متجر الأثاث المستعمل في المدينـة الآيرلندية |
| Yanıma aldıklarım hoşuma gitmedi, ben de kumarhane mağazasından birşeyler aldım. | Open Subtitles | لم تعجبني ملابسي، فإخترت شيئاً من متجر الملهى |
| Hamile mağazasından aldım. Bunu hamileler kullanır. | Open Subtitles | حصلتُ عليه من متجر الأمومة النساء الحوامل يستخدمونه |
| Sahte dişler. Herhangi bir Halloween mağazasından kolayca alınabilir. | Open Subtitles | مجرد أقنعة، من السهولة شراؤها من أي متجر أزياء الهالوين |
| Annem bir ucuzluk mağazasından aynısından bana da almış. | Open Subtitles | أمي قامت بشراء نفس الإطار لي بالضبط من متجر الأغراض الرخيصة |
| Annem bir indirim mağazasından bana bunun aynısını almıştı. | Open Subtitles | أمي قامت بشراء نفس الإطار لي بالضبط من متجر الأغراض الرخيصة |
| Ve sonra ben bir hobi mağazasından bir kaç basit parlak şey aldım. | Open Subtitles | ثم أنا لدي بعض البريق البسيط من متجر الهوايات.. |
| Bu, Holoband'ı herhangi bir perakende mağazasından aldığında yapılan işlemin aynısı. | Open Subtitles | هذا ما سوف يحدث عندما تشتري هولوبان في أي متجر بيع بالتجزئة |
| Nereden aldın onu, yelek mağazasından falan mı? | Open Subtitles | من أين اشتريتها؟ من متجر السّترات مثلاً؟ |
| 99 sent mağazasından aldığın bir kutu yara bandını mı diyorsun? | Open Subtitles | أتعنين ذلك الصّندوق الي حصلنا عليه في متجر الـ99 سنت؟ |
| Oyuncak mağazasından. Affedersiniz, duyamadım. Tekrar eder misiniz lütfen? | Open Subtitles | ـ من متجر الألعاب ـ آسف، لم أسمع هل تكرر من فضلك ؟ |
| Oyuncak mağazasından. Affedersiniz, duyamadım. Tekrar eder misiniz lütfen? | Open Subtitles | ـ من متجر الألعاب ـ آسف، لم أسمع هل تكرر من فضلك ؟ |
| Hayır, yapı işleri mağazasından genç bir çocuk çağırdım. Nemlendirici çekmecesindeki acil durum parasını kullandım. | Open Subtitles | كلا، وظفتُ شاباً من متجر الخردوات بواسطة مال الطوارئ الذي تبقيه في درج مرطب البشرة. |
| Hediyelik eşya mağazasından bir mayo al. Tek parça uygun, abartmaya gerek yok. | Open Subtitles | فقط المقعد العائم في متجر الهدايا وأشتري ثياب سباحة بنفس الوقت. |
| Özel dikimdir, Garfinkel mağazasından. | Open Subtitles | إنّها حلّـة مُطرّزة وفقاً للطلب، من سلسلة محلّات (غارفينكل). |