| Evet, bu kadar çok mağdur ve farklı hesap tipleriyle, aylar bile alabilir. | Open Subtitles | أجل، مع هذا العدد من الضحايا وأنواع الحسابات المختلفة، قد يستغرق عدّة أشهر |
| Toplum kazanacak: daha az suç, daha az mağdur. | TED | المجتمع يفوز: أقل الجرائم، أقل الضحايا. |
| Bu kişi ya mağdur birisiydi ya da fantastik bir aktördü. | Open Subtitles | هذا الشخص اما لو كان ضحية نفسه او كان ممثلاً مذهلاً |
| Sebebiyse zehirleniyorlar. İnsan ve vahşi yaşam arasındaki savaştan dolayı zehirleniyorlar. Doğayla iç içe yaşayan topluluklar bu zehri yırtıcı hayvanları zehirleri için kullanıyorlar. Sonuçsa, akbabalar mağdur oluyor. | TED | والسبب أنها تتعرض للتسمم، والسبب في تعرضها للتسمم أن هناك صراعا بين الإنسان و الطبيعة. فالمجموعات القروية تستخدم السم لاستهداف الحيوانات المفترسة، لكن في المقابل، تقع النسور ضحية لذلك. |
| Tek kullanımlık portatif kültürümüz yüzünden bir bakıma mağdur olanlar bu adamlar. | Open Subtitles | ربما هؤلاء الأشخاص هم ضحايا إلى حدّ ما لثقافتنا العارضة للأنشطة المؤقتة؟ |
| Empati iyi bir şey, özellikle tercihen mağdur sınıflar için. | TED | التعاطف هو شيء جيد، والتعاطف من أجل طبقات مفضلة من الضحايا. |
| Raylı basit bir kontraplağı görmek etkileyiciydi orda mağdur olanların aileleri notlar bırakıyordu. | TED | كان من المحبط رؤية منصة خشبية بسيطة محاطة بحاجز حيث يمكن لأهالي الضحايا ترك الرسائل لهم |
| mağdur insanların birkaçı hırsızları görüyor. | Open Subtitles | حتى الضحايا نفسهم نادراً ما يلمحون السارقين |
| "mağdur - victim" kelimesi Latince "victima"dan gelir. | Open Subtitles | علم الضحايا الكلمة ضحية تنشأ من الكلمة اللاتينية فيكتيما |
| Gerçek adlarımızı kullanın ve... bizi mağdur çocuk uzmanları olarak tanıtın. | Open Subtitles | و قولي اننا خبراء في مقابلة الاطفال الضحايا |
| mağdur insanlar ve büyük kayıplar olacak. | Open Subtitles | دائما ما تخلف أهوالا فظيعة وسيقع بها الضحايا والإصابات |
| Afedersiniz, nereden polis bulabileceğimi biliyor musunuz? Bir suçtan mağdur durumdayım. | Open Subtitles | أتعرف أين يمكنني العثور على شرطي، كنت ضحية جريمة |
| Efendim. Esasen mağdur olduğu için kaçmıyor ve... | Open Subtitles | سيدي، أنها ليست هاربة من العدالة كما هي ضحية و |
| Aynı zamanda hem tokalaşıp hem de mağdur olabilirim. | Open Subtitles | يمكنني المصافحة وعمل ضحية كلاهما في نفس الوقت |
| mağdur, kesinlikle bir mafya adamı. | Open Subtitles | حسنا، ضحايا لدينا هي بالتأكيد ياكوزا. نعم. |
| "mağdur buna itirazını belirtirken..." "..ve şirket ile mağdur, geçmişte çatışma içindeyken..." | Open Subtitles | في حال عارض الضحية هذا وفي حال الشبكة والضحية كانا متخاصمين سابقاً |
| Siz mağdur olmayın Bay Kane. Bırakın onlar ödesin. | Open Subtitles | لا تكن ضحيّة سّيد كين وأجعل التافهين يدفعون |
| Bugün bir suça kurban gittin. mağdur gibi rol yapmaya başla. | Open Subtitles | أنتي الضحيه هذا اليوم ابدأي التصرف كواحده |
| Bu arada avukatları onun mağdur suçsuz bir kurban olduğu yalanını uyduracaklar. | Open Subtitles | فى نفس الوقت، سيروّج له مُحاموه بأنه الرجل الطيب, الضحيّة البريئة الملتاعة |
| Onun mağdur olduğunu göremediysem, özür dilerim. | Open Subtitles | لذا , آسف إذا لم أنظر إليه كضحية |
| Ben mağdur değilim! | Open Subtitles | َلستُ شهيد! |
| mağdur eşi bu sefer sen oynayacaksın. | Open Subtitles | فعليكَ أنّ تلعب دور الزوجة المظلومة هذهِ المرة. |
| Niye mağdur durumdaki senmişsin gibi davranıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تتصرفين كالضحية الآن ؟ |
| O zaman mağdur tarafından sürülen iddiaları kabul ediyorsunuz. | Open Subtitles | إذن أنتِ على استعداد للاعتراف بالادعاءات التي أدلى بها المجني عليه؟ |