| Televizyonu göremiyorum. Mac, seninle burada bir saniye görüşebilir miyim? | Open Subtitles | لا استطيع مشاهدة التلفزيون ماك تعال هنا اريد التحدث اليك |
| Ella yenge kabul etmese de Mac amca olacakları anlamıştı. | Open Subtitles | العمّ ماك عرف بمآله حتى ولو لم تعرف العمّة به |
| Kavgadan sonra, Mac o zavallı kızın kanını elinden silmek için tuvalete gitti. | Open Subtitles | بعد المشاجرة ..ماك ذهب الى الحمام لغسل دم تلك الفتاة المسكينة من يديه |
| DağıImış suratın için sana buz veriyorum böylece sen de Mac'i arıyorsun. | Open Subtitles | باعطائك الثلج لتضعه على وجهك المكسور .. اذاً اتصل بماك الان |
| Bilmiyorum 16 megahertzde çalışan bir Mac hatırlar mısınız. O düşük bir hız. | TED | لا أعرف إن كنتم تذكرون، الماك كان يعمل على 16 مليون دورة تلك كانت سرعة بطيئة |
| Mac'in karakterine saldırdığında oldu ama. | Open Subtitles | حَسناً، أصبحَ حول ذلك عندما هاجمتَ شخصَ الماكِ. |
| Ben yarı yolda uyandım ama sen beni yine bayılttın, öyle mi Mac? | Open Subtitles | أذن أنا أستيقظت في منتصف الطريق وأنت خدرتني مرة أخرى يا ماك ؟ |
| Oylamadık bunu. Mac'le oylasaydık, köpeğe güzel bir cenaze töreni düzenlerdik. | Open Subtitles | لو ماك وأنا صوتنا لهذا نحن سنصوت لنحظى بدفن محترم للكلب |
| Mac'in karısı Amy olaylara at gözlüğüyle bakıyordu, hiçbir şeyi sorgulamadı. | Open Subtitles | آيمي زوجة ماك غضت نظرها عن الأمر ولم تسأل بشأنه قط |
| Görüşürüz. Mac Barnett: Nico tekrar aradı, bir saat sonra falan. | TED | مع السلامة. ماك بارنيت: والآن نيكو أعاد الاتصال بعد ساعة. |
| Bunu farklı şekilde düşünmenin bir yolu da Big Mac'ler ile düşünmek. | TED | طريقة بديلة للتفكير، بالتفكير به كعدد شطائر بيج ماك. |
| Yani dünya 2027 itibariyle 379 milyar Big Mac'i sağlayamayacak. | TED | وهذا يعني أن العالم سيعاني من نقص 379 مليار شطيرة بيج ماك بحلول عام 2027. |
| Diğer taraftan, eğer az gelişimiş bir ülkeyi ziyaret ediyorsanız, ve 25 dolar size bir gurme sofrasına yetiyorsa, bir Big Mac için fahiş fiyat sayılır. | TED | من جانب آخر، اذا كنت تزور دولة نامية، و 25 دولاراً تشتري لك وجبة طعام، فأنها باهظة جداً مقابل البيج ماك. |
| Bir Mac Klasikti. Küçük bir kutu. | TED | انا املك كمبيوتر ماك التقليدي .. وهو صندوق صغير |
| Mac ile beraber kaçma planları yaparken babam sizi yakalamış. | Open Subtitles | "ابي قال انه قبض عليكِ انتِ و"ماك" تخططان للهرب سوياً." |
| Beni bilirsin, Mac, benim işim sadece sürüngenlerle. Evet öyle, dostum. | Open Subtitles | انت تعرفنى يا ماك ، لا شئ الا الزواحف هذا صحيح يا بنى |
| Alo Mac. lndiana'da aranan adamı yakaladık. | Open Subtitles | . مرحباً ماك . لقد أمسكنا ذلك الرجل المطلوب فى إنديانا |
| Hemen şimdi Mac'i ara. | Open Subtitles | ؟ اتصل بماك الآن |
| Hayır. Mac'i aramıyorum. Hayır. | Open Subtitles | لا لن اتصل بماك |
| Çok-araçlı arayüzümüz var. Mac için tekrar tasarlanabilir. | Open Subtitles | لدينا واجهة متعددة الأداوات، يمكن أن يعاد تصميمها لتتوافق مع الماك |
| O halde Mac, Jeremy'i takas için Paul Bullard'a götürüyor. | Open Subtitles | لذا نَعْرفُ أَخْذ الماكِ جيرمي لرُؤية بول bullard. |