| Ülkenin her yerinde üç renkli Macar bayrağı dalgalanıyordu fakat ortası sökük halde, Komünist amblem sökülmüş vaziyette tamamen bağımsız bir ülke görünümündeydi." | Open Subtitles | رفرفت ألوان العلم الهنغاري عبر سائر البلاد مع خرق في المنتصف وهو رمز الشيوعية بدت أنها بلاد مستقلة تمامًا |
| Hosszú Gorcs denen Macar eskrim terimine aşina mısın çavuş? | Open Subtitles | يارقيب, هل انت على دراية بقانون المبارزة الهنغاري ؟ , هوزو قوروس؟ |
| Önce o Macar kontes. Ailesini buraya getirebilmek için evlendi seninle. | Open Subtitles | الكونتيسة المجرية التي تزوجتك لتجلب عائلتها هنا |
| Macar Yahudiler ile değiş tokuş yapmak istiyor ama muhatap bulamıyor. | Open Subtitles | انه يحاول تسفير يهود المجر لكنه لايجد دولة تقبلهم |
| Bir Macar hizmetkar hep bu saatte keman çalar. | Open Subtitles | واحد من خدمى المجريين يعزفها دائماً فى تلك الساعة |
| Sovyetler tarafından sınır kapatılmadan 200.000 Macar Avusturya'ya kaçtı. | Open Subtitles | هرب 200 ألف هنغاري إلى النمسا قبل أن تُحكم القوات السوفيتية إغلاق الجبهة |
| Akabinde, Macar Beyefendi salıverildi ama verdiği bilgi gerçek suçlunun yakalanmasını sağladı. | Open Subtitles | و في النهاية تم أطلاق سراح الرجل المجري و لكن المعلومات التي لديه أدت الى القبض على الجاني الحقيقي |
| Sonra kıyamet koptu. Askeriye sınırdaki Macar Tankları hakkında bağırıp çağırıyordu. | Open Subtitles | كل أبواب الجحيم فتحت ، والجيش يتحدث بوجود دبابات مجرية علي الحدود. |
| O Macar olmalı. Her gece çalar, demiştin. | Open Subtitles | لابد أن يكون المجرى الذى يعزف كل ليلة كما أخبرتنى |
| Gulaşın Macar kısmı o. | Open Subtitles | هذا الجزء الهنغاري من طبخة اللحم الهنغاري. |
| Teknolojinin günlük hayattaki etkisi üzerine deneyleri öylesine güçlü olan Macar bir sanatçı ve tasarımcıydı ki hâlen telefon ve bilgisayar ekranlarında gördüğümüz dijital görüntülerin tasarımını etkiliyor. | TED | كان الفنان والمصمم الهنغاري التي كانت تجاربه حول تأثير التكنولوجيا على الحياة اليومية قوية جداً لدرجة أنها ما تزال تؤثر على تصميم الصور الرقمية التي نراها على شاشات هواتفنا وحواسيبنا. |
| Şu korkunç Macar mı? O da mı oradaydı? | Open Subtitles | كبارثي " ، هذا الهنغاري المخيف ؟ " كان هناك ؟ |
| Bir görev şimdi Macar yetkililerinin gerekli işbirliği ile yerine getirildi. | Open Subtitles | الآن المهمّة اُنجزت بتعاون أساسى من السلطات المجرية |
| Macar polisi onun saldırıya uğrayıp yakıldığını söylüyor. Yalan söylüyorlar. | Open Subtitles | تقول الشرطة المجرية أنّه هوجم وأشعلت فيه النيران، وهذا غير صحيح. |
| Birçok yanlış algılamadan sonra, 19 yaşındaki Macar satranç oyuncusu, | Open Subtitles | بعد العديد من الانذارات الكاذبة، كانت لاعبة الشطرنج المجرية البالغة من العمر 19 عاما |
| Brüksel'de Macar naibesi Mary'le oturuyor. | Open Subtitles | حاليا تعيش في بروكسل مع الريجنت ماري من المجر. |
| Ve trende parasını ödeyemeyenlere derhal parasal destek veren birkaç yüz zengin Macar Yahudi'sine de yer verilmişti. | Open Subtitles | وأيضا أماكن عدّة اُعطت إلى مئات من اليهود المجريين الأغنياء الذي دعّموا أي واحد على القطار لا يستطيع أن يدفع |
| Türklerin himayesinden kurtulmaları anısına Macar bir fırıncı tarafından icat edilmiş. | Open Subtitles | بالواقع, تمّ إختراعه من قِبل "فرّان هنغاري"، إحياءً لذكرى هزيمة الأتراك |
| Amerikalı turistler, Macar restoranında Roman kemancılar görmek ister. | Open Subtitles | السياح الأمريكيون يعتقدون أن المطعم المجري يجب أن يكون فيه كمان غجَريّ |
| Babam Galli, annem Macar'dır. | Open Subtitles | ..... أبى وليزى ... و أمى مجرية |
| Başımızdaki Macar belasını unutmayalım | Open Subtitles | لمٍ لا نهدأ جميعا؟ دعونا لا ننسى التهديد المجرى |
| Bu tam da bir Macar'ın yapacağı türden bir hareketti, 1956 yılını hatırlayan herkesin de doğrulayacağı gibi. | TED | أنه أكثر الآشياء التي ممكن أن يفعلها الهنغاريون , كأي شخص يصدق من يتذكر1956. |
| Burada dizi halinde numaralar görüyor... Macar yahudiler tarafından Auschwitz'e, Mayıs 1944'de verildi.* | Open Subtitles | أنظر، لديه الكثير من هذا التي اعطيت إلى مجري اليهود في "أوشفيتز" مايو 1944 |
| Aşağıya indiğimizde, canını dişine takmış koşan bir adam gördük ve ardından ellerinde tabanca peşinden koşan iki Macar SS'i. | Open Subtitles | وبينما كنا ننزل رايت شخصا يجري محاولا النجاة بحياته وبعد ثانيتين رأيت اثنين من القوات الهنجارية يلاحقونه ببندقية |
| Kızıl Haç ile çalışan Macar bir doktor. | Open Subtitles | إنه طبيب من "هنجاريا" يعمل مع الصليب الأحمر |
| Sanırım ben de bu durumda Galli Macar oluyorum. | Open Subtitles | لذلك أعتقد أننى . " ويل-هنج " - - " ذو حُضن دافء " |