|  Bence şu denizyıldızı bize asıl suç mahallinin yerini gösterecek.  | Open Subtitles |   لدينا نجم البحر قد أدت بنا لدينا مسرح الجريمة الأساسي.  | 
|  Olay mahallinin bir sürü fotoğrafını çekmiştin. Hepsini dosyaya koydun mu?  | Open Subtitles |   التقطتَ مجموعة من صور مسرح جريمة، هل وضعتَها كلّها في الملف؟  | 
|  Suç mahallinin fotoğraflarını ve tanıkların ifadelerini istiyorum!  | Open Subtitles |   اريد صور مسرح الجريمة واي شهادة شاهد الان  | 
|  Bir trenin suç mahallinin üstünden geçmesini önlemiş.  | Open Subtitles |   وكان عندها الشجاعه لإيقاف القطار قبل تدمير مسرح الجريمه  | 
|  Merkezde suç mahallinin resimlerini aldım ve şifreyi çözdüm.  | Open Subtitles |   لقد إستلمت فى مركز القياده صور مسرح الجريمه وتمكنت من فك الشفره  | 
|  Suça eğilimli olan kişiyi daha iyi yorumlayıp anlayabilmek için suç mahallinin psikanalizini yaparız.  | Open Subtitles |   نحن نحلل نفسيا مسرح الجريمة لكي نحصل على فهم أفضل عن المجرم الذي قد يكون ارتكب الجريمة  | 
|  Bu arada, yüzlerce pas örneği alarak suç mahallinin belki çeyreğini oluşturabildim.  | Open Subtitles |   في هذه الأثناء لدي مئات من عينات الصدأ و لقد غطيت حوالي ربع مسرح الجريمة  | 
|  Suç mahallinin yüzey alanı düşünülünce hâlâ burada olan kanıtları toplamak için en fazla bir saatimiz var.  | Open Subtitles |   نظراً لمنطقة سطح مسرح الجريمة لدينا حوالي ساعة بأعلى قدر لإستحضار أي أدلة قد كانت هنا  | 
|  Bölge Savcılığı suç mahallinin yeniden incelenmesini kabul etti. Güzel  | Open Subtitles |   وافق المدعي العام علي إعداة فتح مسرح الجرمية  | 
|  Suç mahallinin altını üstüne getirdiler, ama bu işi yapan adamları bulsalar bile...  | Open Subtitles |   حسناً، لقد قلبوا مسرح الجريمة ..رأساً على عقب، لكن حتي لو عثروا علي الرجال الذين إرتكبوا تلك الجريمة  | 
|  Tahminime göre, esas suç mahallinin 30 km kadar güneydoğusundayız.  | Open Subtitles |   اظن اننا على بعد 20 ميل من الجنوب الشرقى من مسرح الجريمة الاصلى  | 
|  Bazen yazdığım bir karakterin nasıl davranacağını kavramak için olay mahallinin üzerinden geçerim.  | Open Subtitles |   أحياناً، عندما أحاول أن أكتشف كيف يمكن لشخصيّة خاصّة بي أن تفعل شيئاً، فإنّ سامشي في مسرح الجريمة.  | 
|  Bu hiç zarar görmemiş izlerse suç mahallinin yakınında bulundu.  | Open Subtitles |   آثار الإطارات هذه الواضحة بشكل جميل وُجِدت بالقرب من مسرح الجريمة  | 
|  Bu pencerelerden gelmedikleri kesin. Olay mahallinin burası olduğunu sanmıyorum.  | Open Subtitles |   من الواضح أنّهم لم يأتوا إلى هذه النافذة لا أعتقد أنّ هذا المكان مسرح جريمتنا  | 
|  Melek olay mahallinin dışındaki ölü balıklar ne iş peki?  | Open Subtitles |   ماذا عن السمك النافق خارج مسرح جريمة الملاك؟  | 
|  Telefon sinyali Batı Yakası Yolunda alınmış, ki cinayet mahallinin birkaç blok ötesinde.  | Open Subtitles |   30، ذلك الإتصال ألتقطت إشارته من برج قبالة الطريق السريع الغربي، الذي هو على بضعة جادّات من مسرح الجريمة.  | 
|  Cinayet olmayabilir ama eğer bir ceset bulursak suç mahallinin bozulmasına izin veren pislik olmak istemiyorum.  | Open Subtitles |   لربما لن تتحول لأنْ تكون جريمة قتل لكن إن ومتى ظهرت جثة, فلا أريد أن أكون الأحمق الذي سمح لأمر مسرح الجريمة بأن يُفتضح  | 
|  Ve olay mahallinin yakınlarındaki bir çöp konteynırında kanlı giysiler bulduk--  | Open Subtitles |   ولقد وجدنا ملابس مُلطّخة بالدم في قمامة بالقرب من مسرح الجريمة...  | 
|  Suç mahallinin 800 metre ilerisinde terk edilmiş.  | Open Subtitles |   لقد تمّ هجرها على بعد نصف ميل من مسرح الجريمة.  | 
|  Suç mahallinin neredeyse hediye paketi gibi olduğunu söylemiştin.  | Open Subtitles |   قلت أن مسرح جريمتها كان كما لو أنه هديّة مغلفة  |