| Bu adam seni ebedi yaşamdan mahrum bırakmak istiyor! | Open Subtitles | هذا الرجل يود أن يحرمك من الحياة الأبديه" |
| George seni neden zevkten mahrum bırakmak istesin? | Open Subtitles | لماذا يريد (جورج) أن يحرمك من المتعة؟ |
| Bir adamı kariyerinden mahrum bırakmak için, onun kadınını tehlikeye atmak... | Open Subtitles | أن تحرم رجلاً من مهنته وتعرض فتاته للخطر |
| Her bir hacıyı Meryem'in lahiti önünde diz çökme şansından mahrum bırakmak. | Open Subtitles | أن تحرم كل حاج من فرصة الركوع أمام قبر الـ (ماجدولين) |
| Eğer beni mirastan mahrum bırakmak istiyorsan, senetleri getir, seve seve imzalayayım, ama bir çıkış planına ihtiyacım yok. | Open Subtitles | ان اردت ان تتبرأ مني او ان تحرمني من حق الإرث لا تلجأ الى المعاملات فأنا سأوقعها بكل سرور ولكنني لن احتاج الى مخرج او استراتيجية |
| - Eğer beni bundan mahrum bırakmak istiyorsan... - Evet istiyorum. | Open Subtitles | لو أردت أن تحرمني من ذلك - أريد ذلك - |
| Bir oğlu hasta annesinden mahrum bırakmak istemem. | Open Subtitles | حسنا، أنا أكره حرمان ابن من زيارة أمه المريضة |
| Ebeveyni bir hastalık nedeniyle velayet haklarından mahrum bırakmak düpedüz ayrımcılıktır. | Open Subtitles | حضرة القاضي، حرمان أمّ من حقوق حضانتها بسبب مرض هو تمييز صارخ |