| Para klipsi ve ehliyet demektir ki bir kedinin içinde mahsur kaldım! | Open Subtitles | مال بالإضافة إلى رخصة قيادة يساوي أنا عالق في قط إنه يريد اللعب |
| Para klipsi ve ehliyet demektir ki bir kedinin içinde mahsur kaldım! | Open Subtitles | مال بالإضافة إلى رخصة قيادة يساوي أنا عالق في قط إنه يريد اللعب |
| İtfaiye şefi ile küçük bir kaza yaptık, 355'de mahsur kaldım ve havaalanı kapanmak üzere. | Open Subtitles | كنت أقوم ببعض أعمال المطافئ ووقع لي حادث صغير أنا عالقة في رانسوم عند رقم 355 والمطار سيغلق ولن يمكنني الوصول للمرفأ |
| Ve ben burada çıplak ve korkmuş vaziyette mahsur kaldım. Hanımefendi, Ne yazık ki tuvaleti boşaltmanızı istemek zorundayım. | Open Subtitles | والآن ، أنا عالقة هنا عارية وخائفة آنستي ، أخشى أني سأطلب منك إخلاء الحمام |
| Karnımda mesanem üzerinde oturup fonksiyonlarımı engelleyen iki kız yüzünden banyoda mahsur kaldım. | Open Subtitles | لقد حُبست بالحمام بسبب الفتاتين الجالستين على مثانتي، يوقفون وضيفتها |
| Motorum bozuldu ve mahsur kaldım. | Open Subtitles | يا أه، محرك بلدي توفي فقط، وأنا تقطعت بهم السبل. |
| - Çocuğumla mahsur kaldım. - Bir yol bulmalısın. | Open Subtitles | أنا ملتصق هنا مع طفلي - أنصحك أن تفكر في طريقة - |
| dostlarımla birlikte küçük bir eğlence odasında mahsur kaldım! | Open Subtitles | أنا محاصر في غرفة صغيرة ممتعة مع الأصدقاء |
| Beş yıl boyunca, tek bir amaçla bir adada mahsur kaldım o da hayatta kalmaktı. | Open Subtitles | عُزلت لخمس سنين على جزيرة" " وكان هدفي الوحيد فيها "النّجاة" |
| Benim adım Oliver Queen. Beş yıl boyunca, tek bir amaçla bir adada mahsur kaldım, o da hayatta kalmaktı. | Open Subtitles | "أُدعى (أوليفر كوين)، لخمسة أعوام عُزلت بجزيرة، كان هدفي الوحيد بها هو.." |
| Bir kedinin bedeninde mahsur kaldım. | Open Subtitles | أنا عالق في جسد قط |
| Issız bir adada mahsur kaldım. | Open Subtitles | أنا عالق على جزيرة مهجورة |
| Otel odasında mahsur kaldım. | Open Subtitles | أنا عالق في غرفة فندق |
| Ama arabam yok, o yüzden bu boktan otelde mahsur kaldım. | Open Subtitles | ولكنني لا أملك سيارة "أنا عالقة في هذا المكان الحقير" |
| Kar fırtınası yüzünden Gumford'da mahsur kaldım, geceyi burada geçireceğim. | Open Subtitles | (أنا عالقة هنا في (كمفرت بسبب العاصفة الثلجية لذا سوف أبيت عندك |
| Blair ile fotoğraf çekimlerinde mahsur kaldım. | Open Subtitles | أنا عالقة بجلسة تصوير مع (بلاير) |
| Erkekler tuvaletinde mahsur kaldım. Üzerimde de Örümcek Adam kostümü var. Seksiymiş. | Open Subtitles | لقد حُبست في حمامات الرجال وليس لدي سوى بدلة الرجل العنكبوت! |
| mahsur kaldım! | Open Subtitles | لقد حُبست |
| Burada mahsur kaldım. | Open Subtitles | لقد حُبست |
| Motorum tamamen bozuldu ve mahsur kaldım da. | Open Subtitles | محرك بلدي توفي تماما تماما، وأنا تقطعت بهم السبل. |
| Motorum bozuldu ve mahsur kaldım. | Open Subtitles | مات محركي، وأنا تقطعت بهم السبل. |
| - Çocuğumla mahsur kaldım. - Bir yol bulmalısın. | Open Subtitles | أنا ملتصق هنا مع طفلي - أنصحك أن تفكر في طريقة - |
| Sikik bir arabada mahsur kaldım ve keşke klimam, birkaç balonum, peynirim ve dinamitim yanımda olsaydı. | Open Subtitles | , محاصر في وسط سيارة أتمنى لو أن هناك ...... مكيف للهواء,بالونات, جبنة |
| Beş yıl boyunca, tek bir amaçla bir adada mahsur kaldım... | Open Subtitles | "عُزلت لخمس سنين على جزيرة، ونُصب عينيّ هدف ولا سواه" |
| Benim adım Oliver Queen. Beş yıl boyunca, tek bir amaçla bir adada mahsur kaldım, o da hayatta kalmaktı. | Open Subtitles | "أُدعى (أوليفر كوين)، لخمسة أعوام عُزلت بجزيرة، كان هدفي الوحيد بها هو.." |
| Bacağım beton altında sıkıştı ve mahsur kaldım. | Open Subtitles | لقد سحقت ساقي و أنا محاصر. |