| Charlie, sence mahsuru yoksa almak istediğim bir parça daha var. | Open Subtitles | شالى هناك شىء احب ان ااخذه معى اذا كنت لا تمانع |
| Sanırım sizin de bir fotoğrafınızı çekmem gerekiyor, mahsuru yoksa tabii. | Open Subtitles | أعتقد أنني احتاج إلى صورة لك أيضا إذا كنت لا تمانع |
| Eğer mahsuru yoksa, bulmanızda yardımcı olmak isterim. | Open Subtitles | إذا لم تمانع سيد ثورن أريد أن أساعدك باكتشاف ما حدث |
| Senin için mahsuru yoksa gerçek ismin kullanmayı tercih ederim. | Open Subtitles | ،أفضّل أن أناديك بأسمك العادي إذا لم تمانع |
| mahsuru yoksa bugünlerde sivil ünvanımı tercih ediyorum. | Open Subtitles | اذا لم يكن لديك مانع ، اليوم أنا أفضل لقبى المدني |
| mahsuru yoksa seninkini ödünç alabilirim. | Open Subtitles | ربما يمكنني أستعير عصاتك اذا لم يكن لديك مانع |
| mahsuru yoksa fenerimi tutup boynunuza bir bakabilir miyim, bayan? | Open Subtitles | دعيني اضيئ هذا الضوء بالقرب من رقبتك يا أنسه إذا لم تمانعي |
| Susan, mahsuru yoksa mavi gülleri suya koyabilir misin? | Open Subtitles | اوه , سوزان , هلا وضعتي الزهور الزرقاء في اناء من الماء من اجلي ؟ |
| Senin için bir mahsuru yoksa, akşam ben de seninle gelmek isterim. | Open Subtitles | حسناً، إن لم تكن تمانع أنا لا أمانع أن تصطحبني معك |
| Herkes işinin başına. Sir Wilfrid, mahsuru yoksa, geri dönüşünüzün şerefine size küçük bir şiir okumak istiyorum. | Open Subtitles | سير ويلفريد ، اذا لا تمانع ، أود أن ألقى عليك قصيدة للترحيب بعودتك |
| Randevular diğer sette kaldı, Rock, sence mahsuru yoksa. | Open Subtitles | ملتقى إلى المجموعةِ الأخرى , روك، إذا كنت لا تمانع. |
| mahsuru yoksa eski botlarımı üzerine parkedeceğim. | Open Subtitles | سأضع حذائي القديمة عليك إن كنت لا تمانع. |
| Bir mahsuru yoksa beni eve Ajan Cooper'ın götürmesini istiyorum. | Open Subtitles | أفضّل أن يقلّني العميل "كوبر" إلى المنزل لو لا تمانع. |
| Bu yüzden onu hızlıca gebertebilir miyim? Tabii senin için bir mahsuru yoksa? | Open Subtitles | هل أستطيع أن أقتلة بسرعة , إن لم تمانع بهذا ؟ |
| mahsuru yoksa, dayanabilirsem, hastalığı boyunca bakmak istiyorum. | Open Subtitles | إن لم تمانع أريد أن أبقى معها في شدتها إن استطعت |
| Acaba mahsuru yoksa bir bakmanız için bırakabilir miyim? | Open Subtitles | و كنت أتساءل إن أمكنك إلقاء نظرة عليه إن لم يكن لديك مانع |
| - Eğer sormamın bir mahsuru yoksa aranızdaki sorun neydi? | Open Subtitles | إذا لم يكن لديك مانع فأنني أتساءل ما هي الخلافات التي كانت بينكما؟ |
| Eğer senin için mahsuru yoksa, gitmek yerine burada kalıp vakti geldiğinde babanla ilgili tüm hazırlıkları ben halledebilirim. | Open Subtitles | إن .. إن لم تمانعي فبدلاً من العودة , سأبقى هنا و أحضّر جميع الترتيبات بشأن نقل والدكِ حين يحين الوقت |
| Şimdi eğer mahsuru yoksa çocuklarınıza birkaç soru sormam lazım. | Open Subtitles | الآن... علي أن أسأل ابنك بعض الأسئلة ان لم تمانعي |
| Susan, mahsuru yoksa mavi gülleri suya koyabilir misin? | Open Subtitles | اوه , سوزان , هلا وضعتي الزهور الزرقاء في اناء من الماء من اجلي ؟ |
| Eğer mahsuru yoksa şimdi sıra içkinin etkilerini görmeye geldi. | Open Subtitles | والآن , ان لم تكن تمانع فقد حان للكحول ان يعمل مفعوله |
| Sence mahsuru yoksa Katie'yi biz temsil edeceğiz. | Open Subtitles | سنتكلم بالنيابة عن كاتي يا سيد ماركم إذا كان ذلك لا يزعجك |