|       1. cadde ile Main'in köşesinde terk edilmiş varmpirin kanını buldum.       | Open Subtitles |        وَجدتُ دمّ مصّاصِ الدماء السيد في زاوية الشارع الأول و الرئيسي       | 
|       Olayın gerçekleştiği yerin iki blok ötesinde, Main Sokağının diğer tarafında yaşıyoruz.       | Open Subtitles |        نقطن على بعد مبنيين من موقع الحدث على الجانب الاخر من الشارع الرئيسي       | 
|       Main Strike programı için vana işlem güncellemesi yapın.       | Open Subtitles |        أعطيني معلومات عن إجراءات الصمامات من أجل برنامج الضربة الرئيسي       | 
|       Main Line akademisinde öğretmenlik yapmak için şansımı denedim.       | Open Subtitles |        لقد كدت ان احصل على منصب تعليمى فى أكادمية "مين لاين"       | 
|       Dur bir dakika, Main Line olayına iki gün kalmış... ve siz burada, kıçınızın üstünde oturuyor musunuz?       | Open Subtitles |        وانتم جالسون بلا تدريب؟ أعتقد ان "مين لاين" هم من سيقابلونا بعد يومان       | 
|       Neden Main caddesinde bir baştan bir başa yürüyüp birilerine sormuyorsun?       | Open Subtitles |        لماذا لا تجوب شارع " ماين" و تسأل أى شخص ؟       | 
|       Clark ve Main sokaklarının köşesindeki depoda buluşalım.       | Open Subtitles |        قابلْني في زاويةِ كلارك والشارع الرئيسي في المخزنِ.       | 
|       Clark ve Main sokaklarının köşesindeki depoda buluşalım.       | Open Subtitles |        قابلْني في زاويةِ كلارك والشارع الرئيسي في المخزنِ.       | 
|       Kortej oraya ilerlerken, Main ve Houston kavşağına doğru bakıyorlardı.       | Open Subtitles |        ينظران نحو طريق هيوستن الرئيسي بينما جاءت القافلة تتقدم       | 
|       Kennedy'nin korteji Main'den Houston'a sapıyor.       | Open Subtitles |        موكب كنيدي يلتف من الشارع الرئيسي إلى شارع هيوستن       | 
|       4'ncü sokak ve Main yakınında olan tüm birimlerin dikkatine, lütfen, 486 Güney Main Sokağı'ndaki olay yerine geliniz.       | Open Subtitles |        كل السيارات بالقرب من الرابع والرئيسي الرجاء الاستجابة إلى 486 جنوب الشارع الرئيسي, الرمز 2       | 
|       O adamlar kasabaya geldiğinde Main Caddesi'nde değil miydin?       | Open Subtitles |        ألم تكن بالشارع الرئيسي اليوم حين دخل البلدة أولئك الرجال؟       | 
|       Bu durumda Mercer lider. Main Line ikinciliğe düşüyor.       | Open Subtitles |        هكذا يكون "ميرسر" فى المقدمة يليه "مين لاين"       | 
|       Şimdi, bu takımın Main Line'a gelenle aynı takım olmadığı çok açık.       | Open Subtitles |        من الواضح انه ليس نفس الفريق الذى هزمناه فى "مين لاين"       | 
|       Bütün ürünlerin üstünde Main'li arı yetiştiricisini görürsün.       | Open Subtitles |        تصورو أن مربي النحل من ولاية مين على جميع المنتجات و تخيلوا أنه شيء حقيقي .       | 
|       Main'deki barda çalışıyorsun       | Open Subtitles |        أنت تعملين في تلك الحانة ب"مين". "أوف شور", نعم.       | 
|       Davis Main'i 505-242-7700'dan arayabilirsiniz.       | Open Subtitles |        اتصلوا ب"ديفيز" و "مين" على الرقم 505-242-7700.       | 
|       Ücretsiz danismanlik için Davis Main Hukuk Bürosu'nu 505-242-7700'ten arayabilirsiniz.       | Open Subtitles |        قد تكون مؤهلاً للحصول على تعويض. للحصول على أستشارة مجانية اتصل بمكتب قضاء "ديفيز" و "مين" 505-242-7700       | 
|       Main Üniversitesinde profesörlük teklif ettiler.       | Open Subtitles |        وقد عرضوا علي عضوية بروفيسور كاملة في جامعة ماين       | 
|       İlki Main'de.       | Open Subtitles |        اول عنوان في شارع ماين انه مدرج كعنوان سابق       | 
|       Main Nehri'nden 25 km içeride.       | Open Subtitles |        حوالى 16 ميل فوق هذا الإنحناء فى النهر الرئيسى       | 
|       Main Caddesi'ne gidelim.       | Open Subtitles |        لنذهب إلى الشارع الرئيسيّ.       | 
|       Wall Street ve Main Street arasında gerçek bir ayrım söz konusu değil.       | Open Subtitles |        لا يوجد فصل حقيقي بين وول ستريت ومين ستريت       |