| Hatta, manşetleri araştırıp bulabileceğim en iyi gazete manşetini aradım. | TED | في الحقيقة قد جبت العناوين الرئيسية باحثاً عن أفضل عنوان رئيسي أستطيع ايجاده. |
| Şimdiden manşetleri görebiliyorum. | Open Subtitles | . أستطيع رؤية العناوين الرئيسية الآن . أوه أرجوك |
| Çünkü şu anda manşetleri süslüyoruz. | Open Subtitles | نستطيع تجنب الفضيحة ، لأننا حينها سنقلب العناوين الرئيسية للصحف |
| Bu tür sağlık haber manşetleri haberleri istila eder ve genelde birbirleri ile çelişirler. | TED | ملأت عناوين الأخبار من هذا النوع نشرات الأخبار، والتي تتّسم في أغلب الحالات بتناقضها. |
| Tıpta haber manşetleri ile konu edindikleri bilimsel araştırma arasında genelde bir tutarsızlık vardır. | TED | في الطب، لا يوجد في أغلب الأحيان صلة بين عناوين الأخبار وبين البحث العلمي الذي يطرحونه. |
| manşetleri şimdiden görebiliyorum. | Open Subtitles | يا الله، أتخيل عناوين الصحف البارزة الآن. ..حسناً |
| Ayrıca tüm bu zaman boyunca başka birisinin benim için çıkan tüm manşetleri takip ettiğini biliyordum. | Open Subtitles | و علِمتُ أيضاً طيلة مشواري بأن هناك شخص آخر يواصل متابعتي دوماً عبر عناوين الصحف |
| O manşetleri değiştirmenin bir yolunu bulurum. | Open Subtitles | سوف أجد طريقه لأغير بها هذه العناوين |
| Bu konuya aradan sonra geleceğiz ama önce O.J. duruşmasında manşetleri, cayır cayır yakan bir konuya gelelim Marcia Clark ve giydiği kıyafetler. | Open Subtitles | سنتحدث بشأن ذلك بعد الفاصل، لكن أولاً، لنتحدث بشأن موضوع (من محاكمة (أو جي و هذا ماجعل الصحف تتحدث: |
| Ulusal politika devlet manşetleri global erişim ve Pierson kazanmak için. | Open Subtitles | السياسات الوطنية, العناوين الرئيسية للدولة, والوصول عالميا, |
| manşetleri şimdiden görebiliyorum. | Open Subtitles | : يمكننى الآن أن أرى العناوين الرئيسية |
| "Katil polis serbest" manşetleri görmek istemem. Anlatabildim mi? | Open Subtitles | لا أريد "الشرطي القاتل" متصدراً العناوين الرئيسية ، واضح ؟ |
| manşetleri ve diğer herşeyi arkanda bırakmalısın | Open Subtitles | أن تخرجه من العناوين الرئيسية تماما |
| Sen manşetleri boş ver. | Open Subtitles | .لا تقلق حول العناوين الرئيسية يا رفيقي |
| Benim ülkemde, kimse manşetleri umursamaz. Burası senin ülken değil. | Open Subtitles | في بلدي، نحن لا نقلق بشأن عناوين الأخبار |
| - Eğer tutarsam, manşetleri hayal et. | Open Subtitles | تصور عناوين الأخبار أذا فعلتُ ذلك |
| manşetleri görebiliyorum: | Open Subtitles | أستطيع تخيل عناوين الصحف الآن: |
| c:#0000FFDayton'ın bu sakin kasabası, adını... c:#0000FF...dünya çapındaki manşetleri süslerken bulmaya uyanıyor. | Open Subtitles | "تصحو بلدة "دايتون" لتجد إسمها بأبرز عناوين الصحف العالميّة". |
| Sonra bir programcı, bay, bayan, hanımefendi, beyefendi gibi her tür cinsiyet tanımlayıcı terimleri içeren tüm manşetleri tarayan bir program yazdı. | TED | وبعد ذلك قام مهندس البرمجيات بعمل برنامج فحص كل هذه العناوين مثل "سيد"، "سيدة"، "مدام"، "سيدي"، جميع المصطلحات التي تحدد الجنس. |
| Bu konuya aradan sonra geleceğiz ama önce O.J. duruşmasında manşetleri, cayır cayır yakan bir konuya gelelim Marcia Clark ve giydiği kıyafetler. | Open Subtitles | سنتحدث بشأن ذلك بعد الفاصل، لكن أولاً، لنتحدث بشأن موضوع (من محاكمة (أو جي و هذا ماجعل الصحف تتحدث: |