| Manchester'daki deneme maçını soruyorum. | Open Subtitles | اننى اتساءل عن المباراة التجريبية فى مانشيستر |
| Manchester'deyken beni Reginald Glower'e yapmaya çalıştı. Kasabın oğluydu. | Open Subtitles | في مانشيستر كانت امي تحثني على مرافقة ابن القصاب |
| Eğer şüphen varsa Manchester'daki Nigel Tavers isimli adama sor. | Open Subtitles | واذا لديك شك بكلامي تستطيع ان تتاكد من الشاب الذي ضربته في مانشيستر اسمه نايجل تافيرس |
| Manchester sarhoşlarla doludur. | Open Subtitles | ظهر في مانجستر بكُلّ أولئك الشريبون السكارى خارج وحول، |
| Manchester'daki 73 yaşındaki yaşlı annem şakaklarınızdaki beyazları boyayla kapattığınızı öğrenecek. | Open Subtitles | أي إمرأة بعمر 73 سنةً في مانجستر أَوْشَكَتْ أَنْ تَكتشفَ بأنّك تَصْبغُ الرماديينَ خارج معابدِكَ. |
| Manchester United topu David Beckham'la tekrar kazandı. | Open Subtitles | ديفيد بيكام يسترجع الكرة مرة أخرى لمانشستر يونايتد |
| İki hafta önce Manchester'a gitmeliydik. Çok az zamanımız kaldı! | Open Subtitles | كان علينا الذهاب لمانشستر قبل أسبوعين لدينا وقت قصير |
| Manchester'ın başka bir tarafında faaliyet gösteren çok tehlikeli bir suç çetesinin üyesi. | Open Subtitles | إنّه عضو بعصابة خطيرة .. التي تمارس نشاطها في الجانب الآخر من مانشستر |
| Geçen ay, Guardian'da bir parça yer aldı. Manchester Guardian'da buna iki tam sayfa ayrılmıştı. | TED | وفي الشهر الماضي كان هنالك مقالة في الغارديان عنها في صحيفة الغارديان في مانشستر .. كانت مقالة من صفحتين |
| Ben sadece Manchester'lı bir kız olabilirim ama söylemeliyim ki bu bir Paxton olmasa da bence çok güzel bir resim. | Open Subtitles | قد اكون مجرد فتاة متواضعة من مانشيستر ولكن على ان اخبرك برغم انها ليست لباكستون لكنني احببها |
| Yarın benimle Manchester"a başlayacağın için çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | سباستيان انا سعيده انك ستبدأ الدراسه في مانشيستر معي,غدا |
| Bunlar bir yana, senin gibi parlak bir gencin Manchester"a devam etmesi ayrı bir memnuniyet. | Open Subtitles | كما أنني متأكد أن تلميذ مبهر مثلك مرحب به هنا في مانشيستر |
| Öğrenci arkadaşlarım, sayın idare kurulu ve hizmetliler Manchester"ın en gururlanacağı senesinin bu olacağını düşünüyor her birinize hoş geldiniz demek istiyorum. | Open Subtitles | بالنيابه عن طلبه و مدرسي و مدير مانشيستر أرحب بجميع الطلبه الجدد لما أعتقد أنها ستكون أفضل سنين مانشيستر |
| Bir kez daha, dediğim gibi her birinizi Manchester Hazırlık ailesinin birer ferdi yerine koyuyorum. | Open Subtitles | أنا أعتبر كل فرد منكم عضوا من عائله مانشيستر |
| - Manchester'lı salağa bak. | Open Subtitles | - يَنْظرُ إلى الأبلهِ مِنْ مانجستر. |
| Annem de Manchester'lıydı. | Open Subtitles | أُمّي مِنْ مانجستر. |
| Münazarada Manchester'a karşı durduğunu gördükten sonra inanıyorum ki biliyorum ki, sen olgun bir bireysin. | Open Subtitles | بعدما رأيتك تتصدين لمانشستر في ذلك الاجتماع آمنت وعلمت انك الشخص المنشود |
| Bunlar dün akşam Manchester'a tren ile geldi. | Open Subtitles | لقد وصل لمانشستر بالقطار ليلة أمس |
| İngilizlerin anlamasını isteyenler üstünüzdeki Manchester ve Leeds malı elbiseleri getirin. | Open Subtitles | كل من يريد أن يجعل الانجليز يرون أحضروا لي القماش من مانشستر و الملابس التي تلبسونها اليوم |
| 1 30 yıl önce Manchester ve Concorde Amerikan sanayinin merkeziymiş. | Open Subtitles | و منذ 130 سنة مضى البلداتُ مثل كونكورد و مانشستر كَانتْ مركز الصناعةَ الامريكية |