| Ve otobiyografik benlik kendini geliştirerek hafızaya, mantığa tahayyüle, yaratıcılığa ve dile doğrı kendisini geliştirdi. | TED | و الذهن المبرمج دفعت الى توسيع الذاكرة و المنطق, والخيال والابداع واللغة. |
| - Öyle yapsa efendim, bu kanun dışı değil. - Hayır ama mantığa aykırı. | Open Subtitles | لو كان الأمر هكذا, فهذا ليس ضد القانون لا, ولكنه ضد المنطق |
| Bende mantığa saygı duymayanlara saygı duymam. | Open Subtitles | وليس لدي احترام لأولئك الذين لا يحترمون المنطق |
| Doğamızın içsel yönü ise manevi bir mantığa sahiptir ve bu mantık genelde ters işler. | TED | الجانب الداخلي من طبيعتنا هو منطق أخلاقي وغالبا منطق عكسي. |
| Nekroza uğramış dokuların bu derece yüksek düzeyde sinirsel aktivite göstermesi sence de mantığa aykırı değil mi? | Open Subtitles | ألا تجده مخالفاً للمنطق أن الأنسجة النخرية تحتفظ بدرجة عالية من الوظائف العصبية؟ |
| Böyle bir mantığa siz bile itiraz edemezsiniz. | Open Subtitles | نعم،حتى أنت لا تستطيعى مجادلة ذلك النوع من المنطق. |
| Basbayağı korku bu, sevgiden eser yok. Akıllılık da olamaz yaptığı, akla mantığa karşı çünkü bu kaçış. | Open Subtitles | الخوف هو كل الأسباب وليس الحكمة فما للحكمة من وجود حين تخالف كل المنطق |
| Bilirsin, bazen Tanrı'nın sana çok büyük bir kalp verdiğini bu yüzden de mantığa yer kalmadığını düşünüyorum. | Open Subtitles | الله اعطاك قلبا كبيرا بحيث لم يترك مجال لحس المنطق |
| Şimdiyse düşünmeden, akla mantığa sığmayan kurallara uymam söyleniyor. | Open Subtitles | والآن يُملى عليّ القبول بلا نقاش قوانين تنافي المنطق. |
| mantığa tam erişiyor duyguları, hafızası... | Open Subtitles | , وصول كامل إلى المنطق العواطف , الذكريات |
| Biraz mantığa odaklanalım. Hasta gibi. Adamın adı neydi? | Open Subtitles | دعينا نركز على المنطق مثل المريض ما هو اسمه؟ |
| Bu yeni dönemin ne o silahlara ne de o mantığa ihtiyacı yok. | Open Subtitles | العصر الجديد لم يعد يتطلب تلك الأسلحة أو أن المنطق. |
| Meeta sen durumdan kaçmak için mantığa bilime, esnetilmiş avuçlara başvurursun. | Open Subtitles | ميتا تستخدمين المنطق وعلمك و أشياء أي أي تي و استخدام الكف للخروج من هذا الوضع |
| Suçluluğa, korkuya, hatta mantığa bile köle olmuyorsun. | Open Subtitles | لم تكن عبيد لشعور الذنب او الخوف او حتي المنطق |
| - Evet, ve seçenekleri o seviyeye indirdikten sonra, mantığa göre o füzeyi saklayan her kimse satış tamamlanana kadar içeriye geçici bir güvenlik sistemi kuracaktır... | Open Subtitles | نعم، وبعد ذلك يمكننا تضييق عليه من هناك، لذلك المنطق يقول أن كل من يختبئ الصاروخ سوف يكون هناك نظام أمني مؤقت في مكان |
| mantığa, akla hatta yaşama isteğine bile baskın geliyor. | Open Subtitles | المنطق المهيمن، والسبب حتى الرغبة في الحياة |
| Hatalı bir mantığa yenilip ölümün cazip olduğuna ikna olduğum için. | Open Subtitles | كلاّ، بل للخضوع إلى منطق خاطئ أقنعني بأنّ موته كان مرغوباً فيه |
| Hatalı bir mantığa yenilip ölümün cazip olduğuna ikna olduğum için. | Open Subtitles | كلاّ، بل للخضوع إلى منطق خاطئ أقنعني بأنّ موته كان مرغوباً فيه |
| mantığa da saygı duymuyorsun! | Open Subtitles | لا يوجد لديك احترام للمنطق |
| mantığa kulak vermeyecekler işte. | Open Subtitles | لن يستمعوا للمنطق قط |
| Bunda da mantıksız bir olayı mantığa uydurmaya çalışmamak gerektiğini görüyoruz. | Open Subtitles | وهذا، أبداً لا يَفْرضُ منطقَ على فعلِ غير منطقيِ. |
| Tamam, bizler bilimadamıyız. Olaylara, sayılara ve mantığa odaklanalım. | Open Subtitles | حسنٌ، نحنُ علماء، فلنركز على الحقائق والأرقام والمنطق |
| mantığa yönelik inanç ticaretin büyümesini ve imparatorlukların kurulmasını destekleyecekti. | Open Subtitles | والإيمان بالمنطق سوف يدعم التوسع التجاري و بناء الإمبراطوريات |