| Yani aramızda her ne vardı ise onu dans maratonunda sonlandırdın. | Open Subtitles | أعني بأن أياً كان الذي بيننا أنت أنهيتيه في ماراثون الرقص |
| Kendisi Hawaii maratonunda yürüyüp özel brownieler yedikten sonra ilham almıştır. | Open Subtitles | الذي أًلهم بعد عطلة نهاية إسبوع المميز برونز ، وجـرى جري حقيقي خلال ماراثون هاواي. |
| Bir dans maratonunda önemli olan dayanıklılık atletizm ve danstır. | Open Subtitles | ماراثون الرقص عن التحمل والرياضة , والرقص |
| Eminim senin rüyan da ben New York maratonunda üçüncü gelmemle birlikte zevkin doruklarına çıktığım sırada bitiyordu. | Open Subtitles | افترض ان حلمك ينتهي بكوني أبلغ النشوة بينما بنفس الوقت أصل بالمركز الثالث في ماراثون مدينة نيويورك |
| 1995'te Boston maratonunda koşmuştum. | Open Subtitles | قمت بالمشاركة في مارثون "بوسطن" في عام 95 |
| New York City maratonunda kendi yaş grubumdaki herkesten daha hızlıydım. | Open Subtitles | أنا رياضيّة "أنا أخوض ماراثون مدينة "نيويورك كأسرع عدّاة أخرى في مِثل عُمري |
| Daha nazik, daha kibar zamanlara ani bir geri dönüş Pleasantville maratonunda olacak. | Open Subtitles | عودة لأزمنة أكثر لطفاً و نبلاً (في ماراثون (بلزنت فيل |
| Dr. Reid maratonunda ikinci olmana üzüldüm. | Open Subtitles | آسف لسماعي أنك حللت المركز .(الثاني في سباق ماراثون د. (ريد |
| Aynı, birlikte Steamtown maratonunda rakip olmamıza rağmen bana enerji içeceği ikrâm etmesi gibi. | Open Subtitles | مثال: تحمّل رميات الحلوى الهلامية في الميل الثاني والعشرون من ماراثون قرية (ستيم). |
| Matt Yarın Londra maratonunda koşacak. | Open Subtitles | و سيشارك في ماراثون لندن غداً |
| Darwin seninle Çirkin Kathy'nin Push-FM dans maratonunda eş olacağınızı söyledi. | Open Subtitles | يقول (داروين) بأنك طلبت (كاثي) ِ أن تكون شريكتك في ماراثون إذاعة (بوش)ِ للرقص |
| Boston maratonunda sizlerle olmak harika. | Open Subtitles | أنه من الرائع ان تتواجدوا معنا للجري في مارثون (بوسطن). |