| Markasını tespit etmeye çalışıyorum. Satıcıya ait bir şey çıkar belki. | Open Subtitles | أنا أحاول تحديد الماركة التجارية وربما أتتبع الشراء |
| - Markasını biliyor musun? - Ne bileyim, Chip. 89 model tecavüzcü. | Open Subtitles | هل أخذتِ بيانات الماركة والموديل - لا أعرف يا (تشيب) تبدو كـ 89 ريبست - |
| Markasını tanıyamadım. | Open Subtitles | لم أستطع تمييز الماركة |
| CA:Şimdi, Virgin Markasını çok kullanıyorsun ve görünüyor ki bir tanesinden diğerine sinerji elde ediyorsun. | TED | ك أ: الان أنت تستخدم كثيرا العلامة التجارية لـ فيرجين و يبدو أنك تؤلف بينهم واحدة تلو الاخرى. |
| Yani buna da Virgin Markasını kullanamaz mıydınız? | TED | أعني, لم تتمكن من إستخدام العلامة التجارية لـ فيرجين أيضا؟ |
| - J. Crew'dan. Markasını göster. | Open Subtitles | (إنها من (جي كرو أريهم رقعة الماركة |
| Maura, şefin önlüğündeki böcek ilacının Markasını tespit edebilir misin? | Open Subtitles | مورا هل يمكنك تتبع مبيد الحشرات على معطف الشيف عن طريق العلامة التجارية ؟ |
| -Parfümün Markasını bulmaya çalış. | Open Subtitles | تحققي من العلامة التجارية لهذه الرائحة "ASH" هل تريد من هذا العطر ؟ "ASH" |
| - Markasını nasıl hatırlıyorsunuz? | Open Subtitles | و أنت تذكرت العلامة التجارية للطعام لأن... ؟ |
| Styrofoam Markasını biliyor musun? | Open Subtitles | "هل تعلمي أن "الستايروفوم هو اسم العلامة التجارية ؟ |
| İşte bu sayede aniden anlamaya başladığımız - ya da benim anlamaya başladığım - bu şirketlerle görüşmelere başladığımızda, her şirketin Markasını algılamasında sorun olduğunu gördüm. | TED | والذي سرعان ما تدركه -- أو ما بدأت بأدراكه-- عندما تبدأ بالحوار مع هذه الشركات فان فكرة فهم العلامة التجارية الخاصة بك هي مشكلة عالمية. |