| Diyor ki seni masanın altında içebilirmiş. | Open Subtitles | :تقول تستطيع ان تقدم لك جنس فموي تحت الطاولة |
| - O heriflerin masanın altında ne yaptığını bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن على علم بما كان يفعله هؤلاء الرجال تحت الطاولة |
| Adam milletin içinde böyle görünürken aslında masanın altında aynen bu. | Open Subtitles | الرجل الذي تراه أمام الجماهير هكذا يخرج أصبعه الأوسط تحت الطاولة هكذا |
| Her ayakkabının içinde mıknatıs var, masanın altında da olan mıknatıslar yardımıyla ayakkabılar hareket edebiliyorlar. | TED | كل من الأحذية يحتوي على مغناطيس، وهناك مغناطيس أسفل الطاولة يقوم بتحريك الأحذية بالأرجاء. |
| Aynı şeyi masanın altında yapıyorum. | Open Subtitles | انا أعمل نفس الشيء تحت المنضدة. |
| masanın altında bana ve bebeciklerime yer olmadığını görünce neler düşündüğümü tahmin edebilir misin? | Open Subtitles | جورج، هل تتصور شعوري عندما لم أجد مكاناً تحت المكتب يسعني أنا وصغاري؟ |
| Eminim masanın altında demir kesicin vardır. | Open Subtitles | هل من المحتمل ان يكون لديك قاطع المسامير تحت مكتبك |
| masanın altında, itip çekildiğinde kaldırışa göre değişen bir mıknatıs daha var. | Open Subtitles | بينما هناك آخر تحت الطاولة وسيتنافران أو يتجاذبان، حسب الطريقة التي ترفعه بها |
| Ya burada değil ya da masanın altında. | Open Subtitles | إما أنّها ليست هنا، أو أنّها تحت الطاولة |
| Tek yapmamız gereken, masa altındaki paranın masanın altında kalmasını sağlamak. | Open Subtitles | من الأفضل أن تتأكد من أن المال الموجود تحت الطاولة يبقى مكانه |
| Sanırım öyle. masanın altında saklanmıyorsa tabi. | Open Subtitles | أعتقد ذلك إلا إذا كان يختبيء تحت الطاولة |
| Seni masanın altında hergün baharatlayabilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أشعرك بالحرارة تحت الطاولة في أي وقت |
| masanın altında ölü bulunmamak için o mutfaktan çıktım! | Open Subtitles | كان لابد أن أخرج من ذلك المطبخ وإلا سيجدوني ميتة تحت الطاولة |
| masanın altında 40 bin bulmadın, değil mi? | Open Subtitles | هل تجد 40 الف تحت الطاولة , اليس كذالك ؟ |
| Baştan söylemek isterim ki masanın altında sana doğru bakan bir silah var. | Open Subtitles | حتى نكون مُتافهمين وحسب، لديّ مُسدّس مُصوّب إليك تحت الطاولة |
| Çılgınlık yapmak istiyorum. masanın altında emeklemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكون مجنونة أريد أن أزحف أسفل الطاولة |
| - Açıkçası kendisi masanın altında. - Kimse bana kahvaltı hazırlamasın. | Open Subtitles | في الواقع ، إنه أسفل الطاولة - لا تُعدوا لي الفطور - |
| masanın altında aşk oyunu başlar... | Open Subtitles | الأيدي تحت المنضدة تلعب لعبة الحب |
| - masanın altında. | Open Subtitles | ضعيه تحت المنضدة |
| masanın altında bazı kağıtları imzalıyordu. | Open Subtitles | كان يوقع بعض الاوراق تحت المكتب |
| Kendi masanın altında sarhoş mu oldun yine? | Open Subtitles | لقد ثملتي مرة اخرى تحت مكتبك ؟ |
| Bende masanın altında gizlenirim. | Open Subtitles | أَنا فَقَطْ ذاهِب إلى إختفِ تحت المنضدةِ. |
| İlerleyen saatlerde Amy masanın altında yerde bir şey buldu ve bana verdi. | Open Subtitles | نهاية الليل، يجد ايمي شيء على الأرض تحت طاولة. حتى انها يعطيها لي. |
| Hatırlıyor musun, bir sene önce, seni masanın altında sebepsiz yere ağlarken yakalamıştım. | Open Subtitles | هل تذكر قبل سنة عندما وجدتك تبكي تحت طاولتك بدون سبب؟ |