| Ben katılırım. Hilelerin ve maskelerin bir karışımı bu. Gülümse. | Open Subtitles | أنا أحضرها، إنها مزيجٌ ما بين التظاهر وارتداء الأقنعة |
| Bence o maskelerin ardındaki tek şey ızdırap. | Open Subtitles | وأعتقد أن الشيء الوحيد خلف تلك الأقنعة هو الألم |
| Ama o maskelerin altında kendinizi 20'ymiş gibi hissetmelisiniz. | Open Subtitles | ولكن تحت تلك الأقنعة أنت ذاهب إلى أن تشعر وكأنك 20. |
| Bu dünyadaki pek çok tehlike, maskelerin ardında gizli. | Open Subtitles | الكثير من الخطر في هذا العالم مختبئ وراء أقنعة |
| Ölüm maskelerin dik dik bakarken mi? | Open Subtitles | مع جميع أقنعة الموت الخاصة بك تحدق في وجهه |
| Ben daha çok maskelerin ardındaki adamlarla ilgileniyorum. | Open Subtitles | أنا مهتمٌ أكثر بالرجال المقنعين. |
| Benim kitabım maskelerin bir istiare gibi olduğu hakkında. | Open Subtitles | كتابي كان عن الأقنعة المستعارة |
| maskelerin yüzü örtmesi gerekir ama bu saydam. | Open Subtitles | هدف الأقنعة تغطية الوجوه بينما هذا شفاف |
| Bulduğumuz maskelerin yarısında düzensiz atılmış dikişler var, ama sadece yarısında. | Open Subtitles | نصف الأقنعة التي استعدناها تحمل هذه ---الغرزات الغير منتظمة، هنا لكن نصفها فقط |
| Eğer Mona'nın DNA'sı bu maskelerin birinde ise öldürüldüğü gece itaat edendi demektir. | Open Subtitles | إذا كان حمض (مونا) النووي في أحد هذه الأقنعة فإنها كانت الخاضعة في الليلة التي ماتت فيها |
| maskelerin bilinmeyen dehşeti simgelediği yer. | Open Subtitles | حيث الأقنعة تُرمز برُعب مجهول |
| - maskelerin. | Open Subtitles | -مزيد من الأقنعة |
| Ama bir sokak arasında maskelerin ardına saklanan korkaklar tarafından öldürüldü. | Open Subtitles | ومات في زقاق، ذبحه جبناء يختبئون وراء أقنعة |
| maskelerin karışmamış olması da komik. | Open Subtitles | بدون أقنعة يا لسخرية القدر |
| O maskelerin arkasında biz de vardık. | Open Subtitles | وكنا من ضمن هؤلاء المسلحين المقنعين |