| Deneyin bütün masraflarını ödemeye varım, bahse girerim ki başaramayacaksın. | Open Subtitles | أراهنك أن أدفع كل تكاليف التجربة لو نجحت في ذلك |
| Tüm suçlamalar düşürüldü. Sağlık masraflarını sınır dışı edilene kadar devlet karşılayacak. | Open Subtitles | كل التهم سقطت و الحكومة سوف تدفع تكاليف العلاج حتى تستعيد عافيتك |
| Tabii, haklısın. belki de kolej masraflarını ödemek için yoldan müşteri çeviriyordur. | Open Subtitles | لا, انك محقة. أعني, ربما انه انها تلعب الورق لتدفع مصاريف كليتها |
| Ev satışı yapamıyordu, bu yüzden boşanma masraflarını da karşılayamıyordu. | Open Subtitles | لم يمكننى بيع البيت، لم يكن بإمكانى تحمل نفقات الطلاق. |
| Dava masraflarını ödemeye gücüm de kalmadı artık. Hakim de biliyor. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أستمر بدفع فواتير الدعاوي القضائية، والقاضي يعلم بذلك |
| Söylemem gereksiz ama tüm masraflarını karşılayıp... maaşını iki katına çıkaracağım. | Open Subtitles | غني عن القول سوف ادفع جميع التكاليف الخاصة بكم وساضاعف راتبك |
| Neden oradaydın? Yolculuk masraflarını kim karşılıyor?" -- tüm bu detayları. | TED | لماذا كنت هناك؟ من يدفع تكاليف رحلاتك؟" كل هذه التفاصيل الصغيرة |
| Birinin düğün masraflarını, kardeşinin karşıladığına inanmak çok zor. İnanması zor. | Open Subtitles | من الصعب التصديق أن الأخ هو الذي يدفع تكاليف الزفاف |
| Çalışmalarımın masraflarını karşılamak için yapmıştım. | Open Subtitles | فعلتُ ذلك في حينها لكي أحصل على تكاليف دراستي |
| Eyaletin tedavi masraflarını ödemesini mi, öneriyorsunuz? | Open Subtitles | أتقترح أن تتحمل الولاية تكاليف هذا العلاج |
| Bu yüzden kendi departmanının üç aylık masraflarını haklı çıkarmak zorundasın. | Open Subtitles | لذا عليك أن تبرر مصاريف قسمك فى مراجعة الميزانية الربع سنوية |
| Başını sokacak evinin masraflarını ben karşılarken, neden bu kadar para gerekiyor? | Open Subtitles | لماذا تحتاجين كل هذا المال إذا كنت أنا أدفع مصاريف العيش ؟ |
| Vakfın adamın ödeneklerini, geçim masraflarını ve hastane faturalarını karşılayacağını söyledim. | Open Subtitles | وعدته أن الشركة ستتكفل برسومه القانونية وتغطية مصاريف المعيشة، فواتير علاج |
| Shashi'nin bütün okul masraflarını kendi ellimle ödedim! Ben Harsh Kapoor! | Open Subtitles | كل نفقات شاشي المدرسية أنا من تكفلت بها ، هارش كابور |
| Bu, bize bir krizi işaret eden konuşmadır. Bir Amerikalı'nın yaşam tarzının en büyük tehdidi olan, sağlık bakımı masraflarını. | TED | لقد قادتنا هذه المحادثة إلى أزمات، إلى أكبر تهديد اليوم لطريقة العيش الأميركية ، وهي نفقات الرعاية الصحية. |
| Annenin hastane masraflarını ödedikten sonra paran az kalmıştır demiştim. | Open Subtitles | اكتشفت ان اموالك اصبحت ضيقة بعد دفعك لجميع فواتير والدتك |
| Davanızı reddediyorum ve sizi mahkeme masraflarını ödemeye mahkum ediyorum. | Open Subtitles | بموجب القانون تم الحكم عليك بدفع التكاليف |
| Bak, bu gidiş geliş masraflarını karşılar. Maine'ye git ve, bana Novak hakkındaki tüm pislikleri getir. | Open Subtitles | ماكنولتي, جيد, انظر هذه يَجِبُ أن تغطي النفقات |
| Tüm oda masraflarını ve günde 50 dolara kadar... harcamaları karşılayacağız. | Open Subtitles | سنقوم بتغطية كل تكلفة الغرف و الأشياء حتى 50 دولارًا باليوم |
| Genel giderleri, maaşları, bakım masraflarını işletim ücretini ve aşınma payını hesaptan düştüm. | Open Subtitles | ناقصاً نفقاتك العامّة والرواتب والصيانة، وقيَم التشغيل، الإستهلاك، |
| Telif Hakları Uyumu masraflarını insanları amatörlerin yapabildiklerini sunma işini bıraktıracak noktaya kadar arttırmak istiyorlar. | TED | يرغبون في رفع كلفة الامتثال لحقوق الطبع والتوزيع إلى حد يجعل الناس بكل بساطة يتوقفون عن الأعمال التي تمكن الهواة منها. |
| Biz davayı tartışıyoruz, masraflarını değil. | Open Subtitles | إننا نناقش القضية لا تكاليفها القضية بالتأكيد |
| Nafaka ve eğitim masraflarını ödedikten sonra bu 20 milyon, benim hayatım. | Open Subtitles | .. بعد دفع نفقة الزوجة ومصاريف المدرسة فهذه الـ20 مليون هي حياتي |
| Herhalde hastane masraflarını ödemek için satmak istemiyor. | Open Subtitles | لديها الكثير من الأسهم ربما لم ترغب في بيعها لدفع فواتيرها الطبية |
| Hastane masraflarını da ayrıca tahsil edeceğim. | Open Subtitles | وستسدد لى فاتورتك بالمشفى كاملة |
| Ama o tüm eğitim masraflarını ve giderlerini karşıladı. | Open Subtitles | لقد دفع ثمن دراستكِ وأرسل مؤخرًا مبالغ عهودكِ هل يعني ذلك شيء ؟ |
| Bu kuruluşların masraflarını ahlaki bir amaçla düşük tutmaya zorlayarak ufuklarını daraltarak başarılacak gibi değil. | TED | لكنها لن تحدث بضغط هذه المنظمات لتقليل اهدافهم للهدف المحبط بإبقاء المصاريف قليلة |