| Bir şeyleri ayırarak dondurabildiğine göre, neden masumlar için de olmasın? | Open Subtitles | وبما أنكِ تُجمَّدين الأشخاص بإختياركِ، فلِمَ لن تستطيعين تجميد الأبرياء فقط؟ |
| Her gün köyler yok ediliyor, ekinler heba oluyor, masumlar katlediliyorlar. | Open Subtitles | في كُل يوم، تتعرض القرى للدمار والمحاصيل للهلاك وتسفك دماء الأبرياء. |
| Ne zaman biri savaşı daha başlamadan kazanmaya kalksa masumlar ölür. | Open Subtitles | أي شخص يحاول مرة كل انتصار قبل اندلاع الحرب، الأبرياء يقتلون. |
| Büyücü yok, korunacak masumlar yok ve özellikle kardeş yok. | Open Subtitles | لا مشعوذين، لا أبرياء نحميهم، وخاصةً لا أخوات |
| Silah, bomba bulmadan masumlar sınırdışı edilir. | Open Subtitles | لا أسلحة أو مُتفجّرات، عدا أبرياء قد صدر بحقّهم قرار بترحيلهم. |
| masumlar Projesi yeni kanıtları inceledi ve davanı üstlenmeme kararı aldı. | Open Subtitles | هيئة البراءة نظرت إلى الأدلة الجديدة وقرروا أن لا ياخذوا بقضيتك |
| Neden masumlar ölüyor ve suçlular yaşıyor? | Open Subtitles | لماذا لماذا ؟ يموت الأبرياء ويحيى المذنبون ؟ |
| Büyük entrikaların gerçekleşebilmesi için bazen masumlar da katledilir. | Open Subtitles | يموت الأبرياء أحياناً ليفتحوا الطريق لخدعة أكبر |
| Eğer herhangi bir duygusunda artma varsa masumlar bile başarısız olabilir. | Open Subtitles | الأشخاص الأبرياء بإمكانهم الفشل إذ أحسّوا بتزايد أيّ شعور |
| masumlar ve çaresizler saraydakiler de ölecek. | Open Subtitles | لكن ألاف من الأبرياء والضعفاء الذين يعيشون في داخل القلعة سوف يقتلون |
| masumlar bu bombalama işinde yaşın yanında yanan kurular, değil mi? | Open Subtitles | الأبرياء هم الأضرار الجانبية لهذه الحملات التفجيرية, صحيح؟ |
| Bu savaşta zarar görenler hep masumlar oluyordu. | Open Subtitles | فيهذهالحرب.. الأبرياء على ما يبدو دائماً يدفعون الثمن |
| masumlar bunu asla idrak edemez. | Open Subtitles | الأبرياء لا يُمكنهم إستيعاب ذلك الأمر على الإطلاق |
| Lütfen efendim, onlara zarar vermeyin. masumlar onlar. | Open Subtitles | .من فضلكَ يا سيدي، لا تؤذهم .إنهم أبرياء |
| Ama bazen benim gibi masumlar da sisteme yakalanır. | Open Subtitles | وبعض الأحيان، أشخاص أبرياء مثلي يتم الإمساك بهم داخل نظامكم |
| Her gün, saraylar yok ediliyor, ekinler yakılıyor, masumlar katlediliyor. | Open Subtitles | كل يسوم يمر، تُدمر القرى وتُفسد المحاصيل، ويُذبح أبرياء |
| Yapraklar düştüğünde masumlar ölür diyordu. | Open Subtitles | يقول "عندما تسقط أوراق الشجر "ستسقط البراءة كذلك |
| - masumlar Projesi davamı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكرين قضيّتي لـ "مشروع البراءة"؟ .وكيف لا أتذكرها؟ |
| masumlar kendilerini suçlu hissettiler ve tavukların isyanı kısa sürdü. | Open Subtitles | وعانى الابرياء مع المذنبين وثورة الدجاج لم تدم طويلا |
| Yapraklar düştüğünde masumlar ölür. | Open Subtitles | تقول، حين تتساقط أوراق الشجر سيتساقط البريء أيضا ً |
| Çok masumlar. | Open Subtitles | بريئات جدا |
| Kendim için değil, fakat kardeşlerim için. Onlar masumlar. | Open Subtitles | ليس مِنْ أجل نفسي وإنّما لأجل شقيقَيّ فهما بريئان |
| Çok tatlı ve masumlar. | Open Subtitles | إنهم لطفاء جدًا و بريئون |
| İşleri ters giden masumlar da var hata yapıp bedelini ödeyenler de. | Open Subtitles | البريئين الذين تمت خيانتهم والذين أخطئوا ويكفرون عن أخطائهم |
| Ülkemiz iç savaşla parçalanıyor. Hergün köyler yokediliyor. Ekinler yakılıyor, masumlar öldürülüyor. | Open Subtitles | الحروب الأهلية منتشرة في أراضينا، القرى تُنهب كل يوم، المحاصيل تفسد والأبرياء يموتون |