| Kanada Hükûmetinin bilimcisi Dr. Max Bothwell, 1992'den bu yana kayaların üzerinde büyüyen bir tür yosun üzerinde çalışıyor. | TED | منذ عام 1992، الدكتور ماكس بوثويل، عالم في حكومة كندا، قام بدراسة نوع من الطحالب التي تنمو فوق الصخور. |
| Onları yazmak saatlerimi aldı. Max'i icat ettim. Max diye biri hiç olmadı. | Open Subtitles | لقد ظللت أكتبها لساعات ، اخترعت لك ماكس لم يكن هناك ماكس أبدا |
| Babam ve Max amca arabayı ta İsviçre'ye kadar itecek mi? | Open Subtitles | هل سيدفع أبي و العم ماكس السيارة طوال الطريق إلى سويسرا؟ |
| Avukat Max Waxman'ın Ofisi Walnut Caddesi, Los Robles kavşağı. | Open Subtitles | مكتب المحامي ماكس واكسمان تقاطع شارع والنت وشارع لوس روبليس |
| Ailemi taciz eden Max Cady adında eski bir mahkum var. | Open Subtitles | هناك سجين سابق يسمي بماكس كادي وهو دائما ما يضايق عائلتي |
| Peach, hepsi benim hatam. Lütfen Max'i geri işe al. | Open Subtitles | بيتش , كل هذا خطأي , ارجوكي اعيدي لماكس وظيفتها |
| Her şey annem Max'ın video dükkanında işe girince başladı. | Open Subtitles | كُلّة بَدأَ عندما أمَّي ذَهبَت للعَمَل في مخزنِ فيديو ماكس |
| Kahretsin, Max, onunla iş yapan bir çok kişiyi çoktan satın almış durumda! | Open Subtitles | اللعنة يا ـ ماكس ـ إنه يملك بالفعل نصف الرجال الذين نعمل معهم |
| Mike için en önemli şey Max'ı vuranın işini halletmek. | Open Subtitles | لايوجد شيىء اكثر اهمية بالنسبة لمايك من الامساك بقاتل ماكس |
| Artık hazırım. Senin de, hazır olduğunu düşünüyorum. Ben Max'i seviyorum. | Open Subtitles | الأن أنا مستعد وأظن أنك مستعدة وأريد أن أجعل ماكس سعيد |
| Seni dünyadaki herşeyden fazla seviyorum, Max, ve doğru olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أحبك أكثر من أى شئ فى الدنيا يا ماكس, وأنتتعرفان هذاحقيقى. |
| Ne yazık ki bu gerçeklik Max Brackett tarafından tutsak edildi. | Open Subtitles | وقائع هذه القصة تم احتجازها أيضا للأسف .. بواسطة ماكس براكيت |
| Yemekleri arkadaşım Max pişiriyor ve dünyadaki en kötü aşçı olarak bilinir. | Open Subtitles | صديقى ماكس يطْبخ، وهو يصر على ان يكون أسوأ طباخ فى العالم |
| Galiba Max Amca kafasıyla çok fazla kayayı yerinden oynatmış. | Open Subtitles | أعتقد أن العمّ ماكس أزاح واحداً كبيراً من الصخور بجمجمته |
| Ben özel ajan Jason Gideon, bu da özel ajan Max Ryan, FBI. | Open Subtitles | انا العميل الخاص جيسون غيديون,هذا العميل الخاص ماكس ريان مع الأف بي آي |
| Kendimiz hakkında yalan söylememiz, artık yalan yok Max, tamam mı? | Open Subtitles | لقد كذبنا بشأن من نحن لكن لا مزيد من الكذب ماكس |
| Çünkü Max'le aramamızda yaş farkı vardı ve hala bu evde yaşıyorum. | Open Subtitles | بسبب فارق العمر بيني و بين ماكس لأنني مازلت مقينة في المنزل |
| Max, dün gece ona baktıktan sonra kapıyı kilitlemiş miydin? | Open Subtitles | ماكس هل تأكدت ان الباب مغلق بعض ان تفقدته بالامس؟ |
| Eğer savaşı durduracağını ve Max'in eve döneceğini bilseydim, tankın önünde uzanır yatardım. | Open Subtitles | يمكنني ان استلقي امام دبّابة اذا كان هذا سيوقف الحرب ويعيد ماكس للديار |
| Internette, Nikki ile Max'in bir sonraki hedefi hakkında konuşan çok kişi var, ve karşımıza 15 sayısı çıkıyor. | Open Subtitles | هناك الكثير من الاحاديث على شبكة الإنترنت عن هدف نيكي و ماكس القادم و العدد 15 يطرح على الدوام |
| Max'le tanıştığım günden beri sen benim ağabeyim oldun. | Open Subtitles | مُنذ أن ألتقيت بماكس وأنت كالأخ الكبير بالنسبة لي |
| Tüm silahları Max'in almasına izin verdiğimi sanmıyorsun değil mi? | Open Subtitles | وهل تعتقد بأني سأسمح لماكس بالحصول على كل هذه الأسلحة؟ |