| Sadece ona çaktırmadan Mazeretini öğrenmeye çalış. | Open Subtitles | لا , فقط جدي طريقة لإثبات حجة غيابه دون لفت الإنتباه |
| Mazeretini kontrol etmek için annesini arasana. | Open Subtitles | لماذا لا تتصلين بوالدته لتتفحصي حجة غيابه |
| onu olay mahaline bağlayacak hiç adli kanıtımız yok ve Mazeretini yalanlayamıyoruz. | Open Subtitles | لا نملك أي دليل شرعي لربطها بموقع الجريمة لا يمكننا ننقد حجة غيابها |
| Bu seferki Mazeretini de çürütemezsen bu adam bizi bir yere götürmez. | Open Subtitles | إذا لم يكن بإمكانكِ إبطال عذر غيابه على هذا، فإنّه طريق مسدود. |
| Hızla kıyafet değiştirip cinayet anında başka yerde olduğuna dair Mazeretini güvence altına almak için. | Open Subtitles | كان بإمكانه أن يلبس ملابسه بسرعة حتى يضمن لنفسه حجة غياب |
| Dunne'un Mazeretini bulmuş olabiliriz. | Open Subtitles | قد يكون لدينا خيط لحجة دان |
| Flack, Mazeretini araştırıyor. | Open Subtitles | لفلاك التحقق من عذر لها. |
| Mazeretini kullanmayacak mı? | Open Subtitles | ولا يقدم لنا حجته ؟ |
| Özellikle patronunuz Mazeretini söylerken çok rahatsız görünüyordunuz. | Open Subtitles | بالتحديد, بدوت غير مرتاحا عندما كان رئيسك يذكر حجة غيابه. |
| Ben Mazeretini kontrol edeceğim, ...sen de çalışanları üzerinde öz geçmiş taraması yap. | Open Subtitles | سأتفقد حجة غيابه وأحقق في خلفيات موظفيه |
| - Mazeretini kontrol etmem mümkün olmadı. | Open Subtitles | ولم أقدر على التحقق من حجة غيابه |
| New Haven'dayım şimdi. Mazeretini kontrol ediyorum. | Open Subtitles | انا في الملجئ الجديد أتاكد من حجة غيابه |
| Ama onu tutuklamaya yeterli değil çünkü Mazeretini destekliyorsunuz. | Open Subtitles | لكن هذا لا يكفي لاعتقالها لا يكفي طالما تؤيدان حجة غيابها |
| Mazeretini kimsenin araştırmayacağından emin olmak için ona ihtiyaç duyar. | Open Subtitles | أريد الحرص ألا أحد يشك في حجة غيابها |
| İş yerini arayayım ve Mazeretini kontrol edeyim. Selam. | Open Subtitles | سأتصل بعملها و اتحقق من حجة غيابها |
| Yine de Mazeretini incelemeliyiz. | Open Subtitles | ولكن لا يزال يتعيّن علينا التحقق من عذر غيابه |
| - Mazeretini kontrol ettim. Serbest bırakmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد ثبت صحة عذر غيابه . لذلك اضطررت أن أطلق سراحه |
| Mazeretini ve orada çalışanları iyice araştırın. - Sağlam bir şey bulabilecek misiniz, bir bakın. | Open Subtitles | تحققوا من عذر غيابه وزملائه، وانظروا لو بإمكانكم إيجاد أيّ شيءٍ ثابت. |
| Gardner'ın Mazeretini çürütmeme yardım etmelisin. | Open Subtitles | يجب عليكٍ مُساعدتى فى كسر حجة غياب جاردنر |
| Anton'un Mazeretini kontrol edeceğiz, ama onun katil olduğunu düşünmüyoruz. | Open Subtitles | سوف نبحث حول حجة غياب انطون لكن لا نعتقد انه الفاعل |
| Bayan Cater'ın Petros Franken'in Mazeretini kati şekilde reddetmesi beni pek tatmin etmedi. | Open Subtitles | لم أكن مقتنعاً بالكامل بإنكار الأنسة (كارتر) المبتذل (لحجة غياب (بيتروس فرانكن |
| Pekala, Mazeretini kontrol edeceğiz. | Open Subtitles | حسنا، سنقوم تحقق من عذر لها. |
| Kaydı ve Jamie'nin Mazeretini bir türlü kafamdan atamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني الكف عن التفكير في ذلك الشريط اللعين وحجة غياب (جايمي) |
| Yani Mazeretini iki kez kontrol edeceğiz. | Open Subtitles | لذا فإننا نتحقق من عُذر غيابه من جديد. |