| Hey, Rita, bu mesajı Lindsey Meeks'den ne zaman aldım? | Open Subtitles | يا ريتا، متى حصلت على هذه الرسالة من ليندساي ميكس |
| geçen ay Bud Meeks şu kekleri çaldığında, sen ne yaptın? | Open Subtitles | عندما سرق باد ميكس تلك المقرمشات الشهر الماضي ماذا فعلت ؟ |
| Üzgünüm, Bay ve Bayan Meeks. | Open Subtitles | اسفة جدا لكم السيد والسيدة ميكس بريندا كانت صديقة جيدة |
| Stompanato, Meeks'te satılık eroin var dedi. | Open Subtitles | ستومبناتو أخبرني أن لدى ميكز هيريون للبيع. |
| Clay Meeks adında bir adamın burada saklanıyor olabileceğiyle ilgili istihbaratımız var. | Open Subtitles | لدينا معلومات تفيد بأن رجل يدعى كلاى مييكس ربما يكون مختبئا هنا |
| Memur Meeks saldırganı tehditlerle kışkırttı. Ayrıca... | Open Subtitles | الضابط ميكس عادا حزب التحرير التهديدات وأيضا |
| Biliyorsun ki o ayıcık arkadaşın Meeks'in eseriydi. | Open Subtitles | انت تعرفين بالطبع أن الدب كان صديقك ميكس |
| Şaka için Meeks'i jimnastik minderine saran lise arkadaşını. | Open Subtitles | زميل دراسه الذي عن طريق المزح لف ميكس في حصيرة رياضيه |
| Birkaç liseli kız Meeks'i spor salonuna çekmiş. | Open Subtitles | بعض الفتيات في المدرسة الثانوية جذبوا ميكس الى الصالة الرياضية |
| Meeks 6 yaşına dek altına yapıyormuş ki çocuk için normal. | Open Subtitles | تعرض ميكس لحادثه في السادسه من عمره و هو طبيعي بالنسبه لطفل |
| Muhtemelen bir yargıç kalabalık yüzünden mahkumları saldı ve Meeks de arada kaynadı. | Open Subtitles | على الأرجح أمر قاضي بإطلاق سراح السجناء بسبب الاكتظاظ، و كان إختيار ميكس غير مُوفق |
| Sulzbach Meeks'in dosyasına erişebileceğini fark etmiş olmalı. | Open Subtitles | سولزباك قد إكتشف ذلك نجح في الوصول إلى ملفات ميكس |
| Hatayı bildirecekti, Meeks de yeniden kapatılmamak için onu öldürdü. | Open Subtitles | كان سيبلغ عن ذلك لابد أن ميكس قتله لتفادي التعرض للحبس مرة أخرى |
| - Üçüncü çocuk Paul Meeks orta okulda, sekizinci sınıfta. | Open Subtitles | - (الفتى الثالث، (باول ميكس - الصف الثامن، المدرسة المتوسطة |
| Doktor Meeks,... Anne ölmeden önce konuştuğu son kişi sizsiniz. | Open Subtitles | (ميكس)، كنت الشخص الأخير الذي تحدّث مع (آن) قبل وفاتها. |
| Meeks az daha minderin içinde boğuluyormuş. | Open Subtitles | كاد ميكس أن يختنق داخل الحصيره |
| Yani Meeks'in aşağılanması küçükken başlamış. | Open Subtitles | إذا إذلال ميكس إبتدأ منذ الصغر |
| Meeks'in akıl hastanesine yatmasını önermiş. | Open Subtitles | و أوصى ميكس بالذهاب إلى مستشفى نفسي |
| Meeks ahlaktayken kimseyi tutuklamadı mı? | Open Subtitles | لم يقم ميكز بتوقيف أحد طوال مدة خدمته؟ |
| Dudley, Buzz Meeks ve Stensland eski ahbap. | Open Subtitles | دادلي وباز ميكز وستانسلاند قصة قديمة. |
| Meeks'in dairesine çoktan gittik Finch, adam saklanıyor. | Open Subtitles | ولقد ذهبنا بالفعل الى شقة مييكس انه يختبئ |
| Eğer Meeks ise, bunu ona fena ödeteceğim. | Open Subtitles | والان اذا كان مكس فأنا متأكد انه سوف يتدفع ثمن ذلك |
| Ben Şerif Meeks. Şu an burada değilim. Lütfen mesaj bırakın, sizi sonra ararım. | Open Subtitles | هذا المأمور ( ميك ) اترك ..رسالتك و سأتصل بكَ بأقرب وقت |